Akşam, veda etmek için Bilbo'nun yanına gittiler. "Eh, gitmeniz gerekiyorsa, gitmeniz gerekiyordur," dedi. "Üzgünüm. Sizi özleyeceğim. Sizin buralarda olduğunuzu bilmek çok hoştu. Ama çok uykucu olmaya başladım." Sonra Frodo'ya mithril zırhı ile Sting'i verdi, zaten vermiş olduğunu unutarak; değişik zamanlarda kendi incecik el yazısı ile yazmış olduğu ve al renkli sırtlarını Elfçe'den Çeviriler, B.B. diye etiketlemiş olduğu üç irfan kitabını da verdi. Sam'e küçük bir kese altın verdi. "Hemen hemen Smaug haşatının son damlası," dedi. "Eğer evlenmeyi düşünüyorsan işine yarayabilir Sam." Sam kızardı. "Sizlere verebileceğim pek bir şey yok gençler," dedi Merry ile Pippin'e, "nasihatten başka." Ve bu konuda onlara hatırı sayılır bir örnek verdikten sonra son maddeyi de Shire usulü ekledi: "Başlarınızı şapkalarınıza sığmayacak kadar büyütmeyin! Fakat bir an önce büyümeyi kesmezseniz şapka ve giysilerinizin çok pahalıya çıkacağını göreceksiniz."
"Ee Saruman'" dedi Gandalf "Nereye gidiyorsun?
"Sana ne?" diye cevap verdi Saruman "Hâlâ benim nereye gidip geleceğimi sen mı tayın edeceksin, benim mahvolmam sana yetmedi mP" "Soruların cevaplarını biliyorsun, dedi Gandalf "hayır ve hayır. Fakat her halükârda, benim çabalarım sona eriyor Yükü Kral üstlendi Eğer Orthanc'ta bekleyeydın onu görebilirdin, o da
Reklam
Hobbitler Legolas ve Gimli ile birlikte hâlâ Minas Tirith'teydiler, çünkü Aragorn yol arkadaşlığının çözülmesi konusunda pek gönülsüzdü. "Sonunda bütün bu tür şeylerin bir son bulması gerekir," dedi, "lâkin ben sizin biraz daha beklemenizi arzu ediyorum: Çünkü paylaştığınız işlerin sonu henüz gelmedi. Bütün erkeklik çağım
"İşte Kral!"
Ve tam o anda bütün borazanlar öttü ve Kral Elessar ilerleyerek barikata geldi, Anahtarların Hurin'i barikatı açtı; harpların, viyolaların, flütlerin ve berrak seslerin ezgileri eşliğinde Kral çiçeklerle bezenmiş caddelerden geçerek Hisar'a vardı ve içeri girdi; en üst kulede Ağaç ve Yıldızların bayrağı açıldı ve Kral Elessar'ın
Kralın Taçı
Mınas Tırıth in surlannın önünde geniş bir alan vardır, bu alan şimdi Gondor ve Rohan'lı askerler, sılahşorler ve Şehir ile ülkenin dört bir yanından gelen ahali tarafından çevrelenmişti Ordunun ıçinden gümüş ve gri renklere bürünmüş Dünedam çıkınca bir sessizlik oldu, önlerinde yavaş yavaş yürüyen Hükümdar Aragorn ilerliyordu. Gümüş ile
Faramir ve Eowyn nin Aşkı
Bunun üzerine Faramir gelerek kızı aradı ve bir kez daha birlikte surlarda durdular; şöyle dedi Faramir: "Eowyn neden buralarda oyalanıyorsunuz da Cair Andros'un gerisindeki, ağabeyinizin sizi beklediği Cormallen'e gidip neşelenmiyorsunuz?" Kız ise şöyle dedi: "Bilmiyor musunuz?" Fakat o şöyle cevapladı: "Bunun
Reklam
Yan yana yatıyorlardı; alçaldı, gökleri süpürerek indi Gwaihir,Landroval ve hızlı Meneldor; bir rüya içinde, başlanna ne geldiğini anlayamadan, gezginler havaya kaldırılarak karanlıktan ve yangından uzağa taşındılar. Sam uyandığında yumuşak bir yatakta yatmakta olduğunu gördü, ama üzerinde geniş kayın dalları salınıyor, genç yaprakların arasından
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazardan okuduğum ilk kitap oldu. Aslında iki üç oturuşta bitirdim ama biraz uzun zamanda. Çok akıcıydı dili ve çok etkileyiciydi. Böyle bir anda çarpmıyor ama okudukça etkiliyor. Kitabın konusu benim ilgimi çok çekti belki de bu yüzden kitaptan hiç kopmadım ve akıp gitti. Bu davranış örgüsü bana tanıdık geldi. Bir de kitabın sonlarına doğru karakterin davranışı, yakın zamanda okuduğum Michael K. ile çok benzerlik gösteriyordu. Çok geçmeden başka bir kitapta benzer bir sürece denk gelmek her zamanki gibi tuhaf hissettirdi. Kitabın devamı olan diğer iki kitabı da bir an önce okuyacağım. Sadece beni rahatsız eden tek şey, karakter o kadar hızlı kendinden çıkıyor ki biraz garipsiyor insan ama belli devamını okumadığım için bu şekildedir. O yüzden seri ve yazar hakkındaki son kararımı üç kitap da bitince vereceğim ama şu an sevdiğim yazarlar arasına girdi. Ayrıca bana yazarı öneren kitapsevere de çokça teşekkür ederim. Keşke ölmeden önce tanışsaydım yazar ile.
Cam Kent
Cam KentPaul Auster · Can Yayınları · 20181,217 okunma
"Ama biraz dövüşmek zorunda kalabiliriz," dedi Sam. "Sonra bıçaklar ve kaza okları da var. O Gollüm da ölmedi aynca. Karanlıktan bir bıçak darbesi geldiğinde arkanda sadece bir deri parçasından başka bir şey olmadığını düşünmek istemiyorum." "Bak Sam'ciğim, evladım," dedi Frodo; "Yoruldum, bittim, içimde hiç ümit kalmadı. Ama hareket edebildiğim sürece Dağ'a varmaya çalışmaya devam etmek zorundayım. Yüzük yetiyor zaten. Bu fazla yük öldürüyor beni. Bırakmam lazım. Ama nankör olduğumu zannetme. O cesetler arasında benim için bu zırhı bulmak için verdiğin uğrası düşünmek beni kahrediyor." "Lafı mı olur Bay Frodo. Çok yaşayasın! Elimden gelse seni sırtımda taşırdım, iyi, bırak o halde!"
"Ben bütün yol boyunca koşamam Sam," dedi Frodo iğneleyici bir tebessümle. "Umarım yol üzerindeki hanlar hakkında bilgi toplamışsındır. Yoksa yiyecek ve içecek işini tamamen unuttun mu?" "Ay, affedersin ama unuttum!" dedi Sam. Yılgınlıkla bir ıslık çaldı. "Aman Bay Frodo sen gidince beni öyle bir aç susuz bıraktın ki! Son olarak ne zaman bir lokma bir şey yeyip içtiğimi bile hatırlamıyorum. Ama dur bir bakayım! Son baktığımda yanımda yeterince o yolluktan vardı, Komutan Faramir'in vermiş olduğu yolluktan; lokma lokma yendiğinde beni haftalarca ayakta tutabilecek kadar. Ama mataramda bir yudum su kaldıysa kaldı, başka yok. Artık iki kişiye yetecek bu. Acaba orklar bir şeyler yeyip içmezler mi? Yoksa sadece pis hava ve zehirle mi yaşarlar?" "Hayır onlar da yerler içerler Sam. Onları üreten Gölge sadece taklit edebilir, yaratamaz: Kendine ait gerçek şeyler yaratamaz. Orklara onun can verdiğini zannetmiyorum, o sadece onlara zarar vererek onlan çarpıttı; eğer yaşayabileceklerse, diğer yaratıklar gibi yaşamak zorundalar Eğer daha iyisini bulamazlarsa bozuk su ve bozuk ete razı olurlar ama zehire değil. Beni beslediler, o yüzden senden daha iyi durumdayım. Burada yiyecek ve içecek olmalı."
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.