Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Düşünüyorum: Bir insanın bir başka insan üzerindeki hakkı ne kadardır, nereye kadardır? Bir insan, bir başka insanın tüm varlığı üzerinde, yani bedeni, ruhu, aklı, kalbi, vicdanı, hayalleri, umutları ve emelleri üzerinde hak iddia edebilir mi? Bunlar bir nesneymiş gibi, kim olursa olsun, bir başkasının mülkiyet konusu olabilir mi? Üstelik her insanın içinde birçok kişi, birçok kimlik var. Hepsini birden kim mülkiyetine geçirebilir?
Düş Batımı
Yazar Hanife Mert Hanım'ın 296 sayfadan oluşan #DüşBatımı eserini #okudum. ️️️️️️️️️️️️️️️️ Yazarımız " Kısacık bir öyküdür şu hayat, uğruna derin derin acılar çekilen " diyerek belirtmiş yapıtında. Eserdeki olay örgüsü de derin acıların yaşandığı olayları sade , herkesin anlayabilecegi akıcı bir dil ile kaleme aktarmıs.
Reklam
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Düşünüyorum: Bir insanın bir başka insan üzerindeki hakkı ne kadardır, nereye kadardır? Bir insan, bir başka insanın tüm varlığı üzerinde, yani bedeni, ruhu, aklı, kalbi, vicdanı, hayalleri, umutları ve emelleri üzerinde hak iddia edebilir mi? Bunlar bir nesneymiş gibi, kim olursa olsun, bir başkasının mülkiyet konusu olabilir mi? Üstelik her insanın içinde birçok kişi, birçok kimlik var. Hepsini birden kim mülkiyetine geçirebilir?
İnsan başkasının değil, kendi vicdanı ile yaşamalı.
Sayfa 136 - İş BankasıKitabı okudu
İnsan başkasının değil, kendi vicdanı ile yaşamalı.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Şeriatte Eşitsizliğin ve Kadını Dövmenin Kutsallaştırılması
Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün. Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayın"(Nisa-34) denilir. Bu eşitsizlik vicdanı, efendi köle ayırımının meşru kabulünde de kendini ayrıntılandırır. Nitekim Nahl-75'te; "Allah hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile kendisine verdiğimiz güzel nimetlerden gizlice ve açıkça sarf eden kimseyi misal gösterir; hiç bunlar eşit olur mu?" diyerek çağdaş vicdani değerlerden ne kadar uzak olduğunu ortaya koyar.
''Sağlığın yerine İvan, -dedi,- dilediğin gibi gezip tozuyorsun; bense yıllardır sobanın üzerinde yatıyorum diye her şeyi sadece senin gördüğünü, benim hiçbir şey bilmediğimi sanıyorsun. Hayır oğlum, bir şey gördüğün yok; kin senin gözlerini kör etmiş. Hep başkasının günahını görüyor, kendininkini kulak ardı ediyorsun. Ne diyordun? O
İnsanları bir noktaya kadar, kalbinizi son noktaya kadar dinleyin... Unutmayın ki kiminin vicdanı kendi başını, kiminin vicdansızlığı da başkasının başını yakar.
268 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.