Ragıp, Selanikli'ydi...
Mustafa Kemal'le akrandı, 1881 doğumluydu, askeri tıbbiyeden mezun oldu, hekim yüzbaşıydı.
Eğitim için Almanya'ya gönderildi.
Görev yaptığı hastanede Erica'yla tanıştı, hemşireydi, beline kadar örgü sarı saçlı, tipik Alman güzeliydi.
Ragıp'ın aklı başından gitti, kaçamak bakışlarla kendisini süzen
Ateizm Nedir ? Ne değildir ?
Paylaştığım görsel aslında ibretlik bir görsel . Adam Kur'anın "mealini' okuduğunu iddia ediyor , yapılan itirazlar her yerde görebileceğiniz Ateist sayfalarındaki itirazlarda ileri gitmiyor . Etkileşim sayısı korkunç ve insanlar buna inanıyor . Oysa 'böyle okuyorum" diye paylaştığı görsel yüzlerce ateist tarafından
ELLEŞMEYİ AKLAYALIM
İnsan olmak için doğduğumuz andan itibaren dokunulmaya muhtacız. Şöyle ki, daha annemizin karnında ilk var olmaya başlarken dahi bize temas eden bir dış dünya var sonrasında doğum gerçekleşirken de bu süreç devam ediyor doğum anı bir nevi dokunulma anı hatta bize temasın şekil değişikliği eşiği. Doğduktan sonra da dünyanın temasına muhatap
Yaşam ilk nefes aldığın yerde başlarken
Son nefesinde biter
Bir bakmışsın ahbâbın olmuş
Gökteki kuş yerdeki karınca,
Bazen salarsın kendini her seferinde
Yanlış hatalar yaparak
Şuradan şuraya gitmeye üşenir olursun
Esen rüzgara kılıç çekmek,
Gölgenle dövüşmek ne kolay,
Oysa çayın demini tutturmak bile ustalık ister
Gönül bağı kurmak kolay değil
Yıkıp yerine getirmek tüm varlığını
Birde muhabetten mest olmalı insan
Doğruyu herkes bilirde
Hep bir terazi önünde
Bir ucunda sen diğerinde herşey
İçi boş gözler umursamaz,
Neresinden bakayım nasıl durdurasın dünyayı l
Ahh şu edilen sözler,verilen yeminler
Ne söylesem kime gerek neye gerek...
Rüyalara yatarım sebebi bilinmez
Gizemlidir yollarım görünmez
Ve ben yollarındayım ömrümün...
"Ama güzellik, gerçek güzellik içten gelmeli, kalpten, akıldan, ruhtan."
Yeni bir güne başlarken içten, hakikatli bir güzellik dilerim sevgili dost. Hem bizim için hem dünyamız için...
Günaydıııı...
Bugün'ü değerlendirme şeklim;
Biz bu işe başlarken,
tavuğu için gözünü
Kırpmadan komşusunu vuran,
ama ülkesi için hiç birşey yapmayan
bir gerçekle başladık."
mektubuma başlarken gözlerinden öperim
...
Şimdi sen o tertemiz nehrine nerden düştüğü meçhul onca şeylere çağlamış, içerlemiş ve yatağını bulandırmışsın ya.
Pınarlarından coşan, göğünden yağan, yerinden kaynayan, sana duran ve akışına kananların berraklığını da bulandıracağını bilmiyor gibisin.
Suyunu pak tut...
.
mektubuma başlarken gözlerinden öperim
...
Serçeler, kışa kalmış, karlı havalarda ölen, karların içinde ölüveren serçelere yem atıyorum. Ekmek atıyorum kırıntılayıp. Bunları yaparken mutlu oluyorum. Seni düşünerek daha güzel oluyor bu. Sırf senin için, senin yüce esenliğin, güzel gözlerin için yapıyorum..
Serçelerle, o güzel, o karlı havalarda ekmek kırıntıları attığım için beni kardeş bilen serçelerle beraber seni seviyorum.
Senin güzelliğinden onlara veriyorum, güzelliğini bölüşüyoruz...
.