Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
+1
Yeni bir başlangıç yapmanın hayalini kuruyorum. Ve artık hayatımın bu yeni kısmına başlarken nerede olmak istediğimi biliyorum.
Geldi bahar ayları...
Kırlarda böyle baharda böyle ikindi üzeri gökyüzünün aydınlığı bir sevda şarkısı gibi yumuşarken, ağaçların gölgeleri rahat ve serin toprakta başlarken uzamaya, daha genç daha şehvetli daha yeşil yaşarken kuşları, boynuzlu hayvanları ve böcekleriyle otlar, tembel ve bahtiyar sazan balıkları gibi kımıldanırken su birikintileri, bir saadetli hayıflanıştır insan yüreğinde bugünkü dünyada bulunmanın kederi.
Reklam
Nasıl yaşanacağı, neyle yaşanacağı benim tek derdim oldu. Dertlerin en temellisi, dertlerin en tedavisizi, tedavisi ölüm olanı, çaresi ölüm olanı geldi beni buldu. Bulduğuna da memnun oldu ki, bir daha hiçbir yere gitmedi. Ben hiçbir yere onsuz gidemedim. Nereye doğru hafiften kıpırdasam onu bavuluma serili, nereye uzansam onu az evvelden gelip yanı başıma serili buldum. Cam kenarında iken ben, o koridorda, masadayken ben, o çekmecede, olur da gülersem ben, o genzimde idi. Bir şeyi sevecek olsam, o itirazı olandı, otursam bahanesi olan, yatsam uykusu kaçandı, ben acıkırken o ağzını siliyor olurdu, ayakkabımı giyerken çekeceği sallayandı, ben başlarken kitabı bitiren, çıkarken inendi. Nasıl yaşanacak o biliyordu, yaşayamayarak diyecekti, onu da demiyordu.
"Başlarken yalnızsın, bitirdiğinde daha da yalnız." #Hasan Ali Toptaş
Evlerimizde Bereketi Huzuru Arttırmak İçin…
Hadislerle Bereketli Ev Ailenizin yanına girdiğinizde onlara selâm verin ki size ve ev halkınıza bereket olsun." (Tirmizi) "Kişi evine döndüğü zaman içeri girerken ve yemek yerken Allah'ın adını zikrederse, şeytan (avanelerine): Size burada gecelemek de yok akşam yemeği de yok! der. Ama kişi, eve girerken Allah'ı zikreder
Eminim kadınlar bir varlık olarak her durumda değerli olduğuna inandırılmış, erkekler de iktidar sahibi olmak yerine sevgiye adanmış olsaydı her yer çiçek açardı ve sevme hikâyelerinin çok fazla kazananı olurdu. İlk adımı kimin attığının önemi yoktur. Kimsenin olamayacağı kadar serinkanlı davranıp duygularına gem vurmanın da gereği yoktur. İhtiyacımız olan en değerli araç; görkemli, bilinçli bir özgüvendir. Geleneksel ve ataerkil toplumların psikolojisinin en zayıf halkası özgüven tesisidir. Nasıl davranacağının ve doğrunun ne olduğunun, ebeveynler ve otorite figürleri tarafından oluşturulması gerektiğini öğrenmiş bireyler, ilişkilere başlarken ve onları sürdürürken stratejilere başvururlar. Sorgulamak tehlikeli görüldüğü için verileni ezberleyen ve katıksız doğru olduğu inancıyla yaşayan birey, böylece kendi sorumluluğunu almaktan da karar mekanizması olma kaygısından da muaf olur.
Sayfa 141 - Küsurat Yayınları
Reklam
Başını yastığa koyduğunda kızıl saçları kafasını hale gibi sardı. "Buraya gel," dedi arzu dolu bir sesle. Clay kıyafetlerini yeni çıkardı. "Mecaz kullan- dın," dedi oyuncu bir şekilde ona doğru yaklaşarak. "Biliyorum. Şimdi bacaklarını açıp üzerime tır- man." Julia emir vermeye başlarken gözlerini onun- kinden
Sayfa 113
Tony anlatmaya başlarken tarihsel şimdiki zamana geçince, önce biraz şaşırdım. Ardından bu kipin Tony'nin ana dili İspanyolcada yaygın kullanıldığını fark ettim. Mesleğimin ilerleyen yıllarında travmazedelerle çalıştıkça ve travmatik belleğin doğasını daha çok araştırdıkça, acı verici olayları anlatırken şimdiki zamana geçmenin -yalnızca şiddet failleri için değil- pek çok kişi için tipik bir durum olduğunu öğrenecektim. İçimdeki psikoloji kaşifi bunu büyüleyici buluyor: Zamansal gerçekliğin bu şekilde çarpıtılması, o anıların canlılığını yitirmediğinin, dosyalanıp ait oldukları geçmişe kaldırılmadığının sinyalini veren bilinçdışı bir işarettir.
İnsan yeni bir hayata başlarken ne kadar çok ve ne kadar çabuk karar verebiliyor...
Öykülerime başlarken, son bir sözüm daha var: Don Camillo'ya karşı tutumumdan alınan bir papaz çıkarsa, buyursun, elinde bulunan en büyük mumunu kafamda parçalasın. Eğer Peppone yüzünden bana içerleyen bir komünist çıkarsa, o da buyursun, orağıyla çekicini sırtımda paralasın. Yok ama; Hazreti İsa'nın konuşmalarına gücenen biri çıkarsa, işte o zaman elimden bir şey gelmez. Çünkü bu öykülerde konuşan Hazreti İsa değil, benim İsam, yani vicdanımın sesidir.
Reklam
Müştak Serhazin- Nüzhet Hanım
Mor menekşe... Nüzhet'in vazgeçilmez menekşe tutkusu. "Öldüğümde mezarımın üzerine menekşeler ekin..." demişti. "Renk renk menekşeler." Hayır, öyle duygusal biri değildi. Melodramdan hoşlanmaz, arabesk muhabbetlerden nefret ederdi. Sahiden mezarının üzerinde menekşeler istiyordu. Üstelik bunu söylerken hiç kederli de değildi, son derece doğal bir tavırla söylemişti bu isteğini. O zaman saçma gelmişti. Taze bir mezar, toprağın üzerinde menekşeler, altında Nüzhet... Hayır! Öldüğüne inanmadığımdan değil, onun ölümüne inanmanın nasıl bir şey olduğunu bilmediğimden. Nüzhet ve ölüm asla bir arada düşünülemezdi. Yeryüzünde, hayatı ondan daha çok seven birini tanımamıştım. Bunu bildiğim için "Mezarıma menekşeler ekin," dediğinde en küçük bir elem kırıntısı bile düşmemişti içime. Ne elem, ne bir burukluk... Ama şimdi, hiçbir zaman ölmeyeceğini düşündüğüm kadının cesedinin ardında böyle durmuş, onun olmadığı bir dünyada hayatın nasıl olacağını anlamaya çalışıyordum. Yanağımda bir sıcaklık hissettim. Nemli sıcaklık derimin üzerinde ince bir sızı bırakarak, dudağıma kadar ulaştı. Gözyaşımın tuzu belli belirsiz ağzıma yayılmaya başlarken...
Everest YayınlarıKitabı okudu
Başlarken;
hüznümü şafaklara gizlerdİm yasaklanmış sözcüklere sararak
Sorgulamalarım ve varoluş sancılarım yaklaşık iki yılımı aldı. Ilk zamanlar kimseye anlatamadım bile, çünkü sorgulamak günahtı. Kuran'ın ilk cümlesi "OKU" diye başlarken kim bize sorgulamayı yasaklamıştı?
" Yaşadıklarım sadece öznesi olduklarım değil; sokakta gördüklerim, sessizlikte duyduklarımdır." "Başlarken her şarkı güzel, her şeyi anlamlı, her yol kutsal." " Ayaklarını yerden kesen aşk sandalıyla bir denizi aşmak..."
Romanoku yayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.