Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Önceki tarzı daha iyiydi bence sitenin, böyle konu başlıksız itici olmuş biraz.
Reklam
1.versiyondaki kaba başlığı kaldırdım, şu an tertemiz, başlıksız
kırmızı balık gölde, kıvrıla kıvrıla yüzerken, balıkçı amca gelmiş gibi günler.. Mavi haplar, kırmızı haplar, bazen de kokteyller! uçuk kaçık ucu açık disorderlar, katarsisler.. uyku da aynı, düş de, rüya da, hayat da, ölüm de; ama dans öyle mi diye düşünenler! Kırmızı balıktan, Cotten Eye Joe seviyesine gelişimi sorgulayan ve cevap bulamayanlar... tembeller, sizi gidi tembeller, ancak melankolikler! siyahlara yapışmış uçuşan kedi tüylerini her gün süpürmeyenler, süpürgeyi hiç sevmeyenler. bardak değil sürahisi dolanlar, kabına bir türlü sığamayanlar... Bu sözüm size: I see you, dead people!
Başlıksız
ne yüzüme baktın ne kulak astın sen zalim hancısın ben yolda yolcu..
bugün öptüğün kedi dün ölü mü bulunmuş, yoksa o kedi ben miymişim. buna inanıyor musun. bugün öperken dün öldürmüş müsün beni, buna inan. illa bir şeye inanmayacaksan bana inanma. başlıksız şiirlere inan. kokusuz çiçeklere inan, en çok da kaktüse. inan işte kaybetme bu hissini. inanamamak hayatını bitirecek. inanamamak güvensizliği doğuracak. güvensizlik nefreti çocuğu gibi sevecek, seni çocuğum gibi seveceğim. ama sen hep inan. ben senin yerine de dün ölü bulundum.
Başlıksız...
Yüzümde gemiler karaya oturur sen gelince Yüreğimin kıyısında gel-git hüzünler İçimde yalınayak bir mevsim koşturur… Susunca başlayacak fırtınam Ne olur konuş, yüzmeyi bilmiyorum ki yüzünde… halil gökçe...
Reklam
Başlıksız kalıyor dizelerim Cevapsız kalıyor geri dönüşlerim Yersiz yurtsuz kalıyor yüreğim Mağarasında sönük kalıyor Konuşacak hislerim... Pes etmiyor içimdeki Efsun düşlerim...
Başlıksız
Yazmadım seni daha, Sevmeye ayırdım tüm zamanları, Yazmaya bu yüzden vaktim olmadı. Ben düşünmeye başlayınca seni ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok öncedir İnan ki dağlar, taşlar, inan ki bulutlar, yağmur ve kar Toprakla su ve gökyüzü, Güneş ay ve yıldızlar Onlar da benimle birlikte Ve onlar da benim kadar seni düşünürler... Benim kadar diyemem ama Yemin ederim onlar da seni özler. Hep dalgınım bu günlerde Saati cezveye koyup yumurta tutuyorum, Bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum. Aklım başıma gelmiyor, başımı çarpmadan Yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum. Nisan'a kaç var diyorum saati sorarken. Hiç böyle olmamıştım..
Başlıksız Başlık
Bu siteye kayıt olalı 7 yıl olmuş (+2 ay fazlası var). Birkaç tane iyi insanla tanıştım. Arkadaşlık kurup ortak işler yaptık. Hala iletişim de olduğum değerli insan(lar) var(Okurlarsa onlar biliyorlar kendilerini). Dergilere yazdım. --Telifsiz ve kazançsız olunca hevesim kaçtı.-- 1000'den fazla kitap girdim. Büyük bir süreç. Türkiye'de "okur" denen kişilerin olduğunu gördüm. Şunu da gördüm ki kitap okuyanların belki de çoğunluğu bilinçsiz ve rastgele okuyor. Abur cubur gibi tüketiyorlar. İnstagram reelse gibi kaydırıyorlar. Bir yazarı eleştirmek (Nietzsche kim ki tanrıyı öldürür, Freud'da sapıkmış, Sabahattin Ali yaaa, Oğuz Atay'ım -mide bulandırıcı-, Dostoyevski tapıcıları vs.) bu kadar basit değil. Arada bir ekleme yapmaya giriyorum burası arşive döndü diye. O sırada bile bir kuş ötüşü kadar değeri olmayan fikirlerle, insanlarla karşılaşıyorum. (Bu iç dökme eylemidir. Düşüncenin kendini sindirmesidir. Mentos etkisi!)
383 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.