Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep

Orada dile getirilmeye çalışılan yerler de, o yerlere yüklediğimiz anlamlar da, o yerlerdeki 'var'lığımızı yaşatma biçimlerimiz de kendince bir değişime uğradı.
Reklam
Bir yerlerde bıraktığım, ama içimde hep kalmış insanlar,...
İnsanlar dayanma gücünden söz ederler. Her şeye göğüs gerip yola devam etmekten, güçlü olmaktan. Ama bunu sadece yalnız olmayanlar yapabilir. Hayatın altyapısı budur. Başkalarıyla yakınlık. Yalnız başına hayat, yalnızca dayanıklılık mücadelesine dönüşür.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendimize her zaman mutlu olmamız gerektiğini söyledikçe ve mutluluk kendi başına bir amaca dönüştükçe durum kötüleşiyor.
Açıkçası, Türkiye’de eğilim kendisine İslâmcı diyen partilerden yanadır. Bu zihniyet büyük bir patlama yapmıştır, çünkü millet özel mülkiyetine düşkündür. Halk hayat tarzında değişiklik yapmaya kesinlikle gönüllü değildir, hatta gayet muhafazakâr kalıplar içerisinde yaşamak ister. Bu durum, küçük toprak ve küçük sermaye sahibi toplumların başlıca özelliğidir.
Reklam
Okumak yüzünü kapamaktır. Yazmaksa yüzünü göstermek.
Şimdi düşünüyorum da zemine duyulan güveni kaybetmek iyi bir şey, her şeyin bir anda tepetaklak olabileceğini bilmek şart. Ama biz bütün olan bitenin ardından öylece her zamanki hayatımıza geri döndük.
Annemi, babamı aklımdan geçirdim. Söyle düşündüm: bizimkilerde ne tipi var? Aslında anne babamızın bir tipi olmaz. Çünkü onlara doğru dürüst bakmayı asla öğrenmeyiz.
Bir şey bekliyorduk ama ne beklediğimizi bile bilmiyorduk. Bir gelecegimiz yoktu. Yaşamaya dair bildiğimiz her şey geçmişte hapsolmuştu.
Sayfa 222Kitabı okudu
Bizim kuşak için Gazi Mustafa Kemal Paşa, şimdi Atatürk deyince akla gelen yapay ve soyut kavram, acemice yontulmuş çirkin heykellerde görünen çatık kaşlı devlet simgesi değil, aramızda yaşayan canlı ve çok renkli, çok çekici bir insandı.
Reklam
.. Virgina Woolf da, bazen ölüm yüzünden, bazen de bir kaldırımdan karşı kaldırıma geçmeye üşendiği için, nice dostlar yitirdiğini söyler. Çünkü dostluk hiç ihmale gelmez.
Kaldı ki, insanlardan uzakta nefret etmek kolaydır da, onları kendi gözümüzle yakından görünce nefret etmek pek o kadar kolay değildir.
“Yedi yedi, sonunda çatladı derler ya, o çatlayan mide değil, yürektir"
Üstelik belleğim de hiç güçlü değildir. Bunun nedeni, birçok şeyi kafamdan tamamiyle silmek istememdir belki de. Çünkü bizi derinden yaralayan olayları hiç anmamak, tümüyle unutmak, daha doğrusu unutmuş gibi davranmak zorundayız yaşamaya devam edebilmek için.
yalnızlık bazen tercih bazen mutlak bir kader bir oda ıssızlığı yalnızlık bir yatak boşluğu bir boş kadeh bir şarkı bir hiç kadar
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.