Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinde hutbe sünnete uygun olarak Arapça irad edilir, Türkçe olmazdı. Arapça bilmeyen halk hutbede anlatılanları anlasınlar diye bilhassa padişah ve sultanların yaptırdığı büyük camilerde kürsü şeyhliği ihdas olunmuştu. Anadolu'daki bazı şehirlerin camilerinde de kürsü şeyhliği makamı vardı. Bunlar dolgun ücret alır, Şeyhülislamlık makamına bağlı olurlardı.