• "Bazı yaralar sardıkça kanar."
•Kahraman Tazeoğlu ve benim gözbebeklerimden biri olan Yaralı... Kitabın konusu öyle yaratıcı ve öyle güzel ki.. Önce biraz afallayacak sonra çok seveceksiniz eminim.
•Kaan ve Lavin... Ortak noktaları kanayan yaraları ve ölen bir çocuk. İşler şimdiden ilginçleşti, öyle değil mi?
•Kaan, eski sevgilisi Hande'den ayrıldıktan sonra hayatına onsuz devam edemeyeceğini düşünüp bileklerini kesmişti. Bu yaptığı onu hayattan uzaklaştırmamıştı. Aksine kanayan bir yarayla hayatta bırakmıştı.
•Bu yara öyle bir yaraydı ki; kiminle bir ilişkiye başlamak istese kanıyordu... Yarası, Hande ile olan ilişkisine çok sadıktı.
•Lavin, neşe ve hayat dolu bir kızdı. İşin ilginç yanı; onun da kanayan bir yarası vardı, tıpkı Kaan gibi. Bu yara her ayın cumartesi günü kazada kaybettiği sevgilisinin mezarına gittiğinde kanardı.
•Kaan'ın sosyal medyadan paylaştığı bir söz, onu Lavin'le tanıştırdı. Arkadaşlıkla başlayan ilişkileri aşka evrildi. Evrildi ama bir de onlara sorun; her şey bu söylediklerim kadar kolay mı olmuştu? Bence hiçbir şey kolay değildi.
•Kahraman Tazeoğlu'nun şüphesiz muhteşem bir kalemi ve duygu anlatımı var. Sanki Lavin'in yarası benimdi ve benim yaramdı kanayan. Hem Kaan'ın hem de Lavin'in hissettiği ne varsa ben de en içerimde, yüreğimde hissettim.
•Böyle; kelimeleri, cümleleri içime işleyen kitaplara aşığım. Arada olaydan olaya atladığı oluyor yazarımızın ama hikaye öyle sürüklüyor ve içine çekiyor ki insanı; bunu sorgulamaya fırsat bile olmuyor. Aşık olduğum bu kitabı büyük bir heyecanla öneriyorum size. Okuyun okutun