“Birkaç eksiksiz melankoli örneği ve birkaç benzersiz intihar dışında, insanlar, tarihi ve tarihin yüz buruşturmalarını doğurmak için tıka basa alyuvarlarla doldurulmuş kuklalardır.”
Sayfa 76Kitabı okudu
Konuşanların sırrı yoktur. Ve hepimiz konuşuruz. Kendimize ihanet eder, kalbimizi teşhir ederiz; her birimiz dile gelmezliğin celladıyızdır; her birimiz sırları, en başta da kendi sırlarımızı yok etmek için yırtınırız. Ötekilerle görüşmemiz de, kendimizi boşluğa doğru bir yarış içinde hep birlikte alçaltmak içindir; ister fikir teatisi olsun, ister itiraflar ya da entrikalar....
Sayfa 24Kitabı okudu
“Oysa sıkıntı denen o zaman matemindeki madde'siz acı, bilincin karşısına, onu kazançlı bir girişime zorlayan hiçbir şey çıkarmaz. Yeri belirlenemeyen ve hiç sarih olmayan, iz bırakmadan vücudun üstüne çöken, ruha işaret vermeden sızan bir dert nasıl iyileştirilir?”
Sayfa 21Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Son mektup
“Her anın niyetini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte!”
Sayfa 533Kitabı okudu
“Doğmuş olmak bir referans mektubunu nereye ve kime götüreceğimizi bilememektir.”
Sayfa 442Kitabı okudu
Kimlerle varız, kimlerle yokuz?
Kimlerle birlikte ölüyor
oluyor
ölüyoruz?
Sayfa 481Kitabı okudu
“Okuyun, okuyun da anlayın 'Anlamak' nasıl bir şeydir bu dokusundan bal rengi sonsuz bir acı sızdıran yerküredeki kusurlu varoluşumuzu...”
Sayfa 469Kitabı okudu
“Midelerim, gözlerim, başlarım, yüreklerim ağrıyor. Olması gerektiğinden biraz daha fazla tedirgin biri olduğumu sanıyorum, biraz daha karga, biraz daha fazla solucan, biraz daha fazla at, biraz daha fazla kaplumbağa, biraz daha fazla aslan (kral olmanın da bir trajedisi var, elbet!) Sen buna ruhsal açlık diyorsun ve doğrudur, bunun ruhsal açlık olduğunu bilmek ve bunu böyle söyleyebilmek iyidir ve güzeldir.”
Sayfa 178Kitabı okudu
“Ve her gün nasıl yaşadığıma, yaşayabildiğime, her an, her durumda yine ve yeniden usanmadan bitimsiz şaşırıyorum.”
Sayfa 150Kitabı okudu
“Burada bir kadın var her şeyi Natıkalı ve Natıkasız diye ikiye ayırıyor. Sanırım Natıkalı olmak olumlu bir şey. Ben kendimi Natıkasız olarak görüyorum. O da beni öyle mi görüyor acaba?”
Sayfa 103Kitabı okudu
“Coşkulu, taşkın çocuklar olmak gerek, bu coşkuyu taşkınlığı yazıya geçirmek, bu tamamlanmamış, her an kırılabilir, kopabilir, sökülebilir bağlar ve ağlar içinde azmaktan, azımsanmaktan, yetinmemekten, gülmekten başka ne zırh kuşanabiliriz? Toza, küle, talaşa, köpüğe, çapağa, kuma, kırpıntılara dönüştürülmek isteniyorsak ağaç, dağ, kaya olmayı, atomlarımızı değişik bileşimlerde tamamlamayı düşlemekten başkaca ne var? Ama galiba artık çoğu şey uslu uslu 'yaramazlaşıyor', her çaba-atılım bir alıntı, fragman niteliğini aşamıyor. Neyse hayat yine de güzeldir!!!”
Sayfa 62Kitabı okudu
“Ben bir kere bir filme gitmiştim, ben vardım içinde. Benden de fazlası hatta. Benim hayatım vardı, onun da fazlası vardı. Her şey daha büyüktü orada.”
Sayfa 400Kitabı okudu
“Ben bir bakıma korkuyorum bu kadar fazla güzel şeyden. İnanamıyorum. Güzel olmayan gizli bir yanı vardır gibime geliyor.”
Sayfa 111Kitabı okudu