Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bedri Rahmi Eyüboğlu hikayesini ögrenmişsindir... Bu gece Eren Hanım için yakıyoruz
Reklam
Oğlum Mehmede Ağaçlarımızı Takdim Ederim Şu karşıki yeşil yumağa ağaç derler O da senin gibi elimizde büyüdü Yalnız ne altını kirletir Ne de öksürürdü. Biz bu ağaçlan uzak ormanlardan getirdik Meyveleri zehir zıkkım Dalları diken içersinde, Köklerini köstebekler kemirirdi Biz bu ağaçlara evlât gibi baktık tosunum Onlar da bizden hiç bir şey esirgemediler Ne bir mevsim atladılar Ne bir hasat gizlediler Bir gün gölgelerine evlerimizi kurduk Dallarına salıncaklar, Cıvıl cıvıl kuşlar dadandırdık yuvalarına Biz ölürken hakkımızı helâl ederiz ağaçlara Onlar da arkamızdan kendi dillerince Helâl olsun derler.
Oğlum Mehmede Meyvelerimizi Takdim Ederim İşte armutlarımız çırılçıplak Ne avret mahallerinde yaprak Ne de kendilerini verirken Haz ederler
Oğlum Mehmede Gökyüzünü Takdim Ederim Ve işte Mehmedim gökyüzü denilen nur Uzanabilirsen uzan Dokunabilirsen dokun Ömrün boyunca başının üstünde sallanıp durur. Ve bir gün Yüz paralık bir cep aynası gibi Kırılır gözbebeklerinde Islak bir bulut parçası; Birkaç kırmızı kiremit Ve dut yaprakları içersinde.
Çakıl
Seni düşünürken Bir çakıl taşı ısınır içimde BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU (1913-1975)
Sayfa 22 - Zend Kitabevi, 2005Kitabı okuyor
Reklam
En azından üç dil bileceksin En azından üç dilde Ana avrat dümdüz gideceksin
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.