Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bekir Topuz

Bekir Topuz
@bekirtopuz
Kendini Bil | Dream, Believe, Achive.
Gerek siyasi gerek bilimsel gelişmede devrimin ön koşulu, düzenin bunalima varan ölçüde işlerliğini yitirdiğini haber veren belirtilerin algılanmasıdır.
Sayfa 40
Reklam
Kunh, bilimsel devrimin ya da devrimci bilimin sorunları algılama ve çözüm önerileri üretmede bir paradigmanın yetersiz kalması ve yerine yeni bir paradigmanın ortaya konması olarak ifade eder. Ona göre, ikinci yani yeni kuram bir yandan benimsenirken bir yandan da eskisinin yerini almaya başlar.
Sayfa 40
Antropolojik açıdan devletin oluşmasının ön koşulu, ailenin bir Siyasal birim olarak gerilemesi olmuştur. Toplum halinde birleşmek, ailenin diğer insanları dışlayıcı karakterinin ötesine geçilmesini gerektirmiştir. Ancak, kandaşlık, evlilik ve aile sistemi yoluyla insanların oluşturduğu birlikler, insanlık tarihinin uzun bir dönemini karakterize etmiştir.
Sayfa 86

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Parsons’un sosyoloji geleneği, aileye işlevsel açıdan yaklaşmış ve onu toplumsallaşmanın aracı olarak görmüştür. Parsons’a göre aile, bireyi sosyal yaşama hazırlayan bir iletken olma işlevini üstlenmiştir.
Sayfa 71
Freud‘un kuramı gücünü, insanların bireysel gelişimini bir aile modeli ekseninde tüm tarihi uyarlamaktan alır.
Sayfa 71
Reklam
Uygarlığın temel sorunu ise, mülkiyet ve toplumsal emeğin organizasyonuna bağlı olarak oluşan bir sınıfsal yapının, uygarlığın olumlu sonuçlarının bölüşülmesini çarpıtmasından ileri geliyordu.
Sayfa 70
Bireylerin arzularına bilinç dışına atma eğilimi, özünde bir kendini koruma eylemidir.
Sayfa 66
Gerçeklik, kişilerin toplumsal baskı dolayısıyla tatmin doğrultusundaki isteklerini bastırmalarına verilen ad olmaktadır.
Sayfa 64
Dil sürçmeleri, karıştırma, unutma gibi istemeden yapılan eylemlerin hepsinin psikanalitik bir açıklaması mümkündür. Freud bu tip yanlış davranışların tümünü parapraxis olarak adlandırmakta ve uygun bir yorumla bastırılmış arzuların anlaşılabileceğini düşünmektedir.
Sayfa 63
Bastırma Mekanizması
İnsanlar kişiliklerinin gelişim sürecinde, içgüdülerinin tatmini ile ilgili olan ve toplum tarafından hoş karşılanmayan arzularını bastırmak, bilinç dışına atmak zorunda kalırlar. Bu yüzden bastırılmış arzular, kendilerini bilinçli olmayan etkinliklerde belli eder. Bu bakımdan rüya, insan arzularının dile geldiği sembolik ve bilinçli olmayan bir etkinliktir.
Sayfa 63
Reklam
Freud, rüyaların açık ve örtülü içerikleri olduğunu düşünüyordu. İlk başta anlamsız gibi gözüken bazı rüya olayları aslında sembolik bir içeriğe sahipti. Psikanalistin rüya metni ile ilgili sunduğu yorum, hastanın öz bilinci ile kesince rüyalar anlam kazanmaya başlıyordu.
Sayfa 63
Freud’un çalışmalarının ilk aşamasını bir birey psikolojisi geliştirme teşkil etmektedir. Yaygın olarak bilindiği üzere Freud kişiliğin gelişimindeki en önemli aşamayı küçük çocukluk dönemi olarak kabul etmekteydi.
Sayfa 62
Freud‘un kuramı, insan kişiliğinin gelişimini açıklamak üzerine kurulmuştur. Bu bakımdan Freud için öncelikli görev, bireyin, davranış ve tutumlarını etkileyen kuralları nasıl içselleştirdiğini anlamaktır. Bu yaklaşım aileyi, toplumsal değerlerin ve kuralların bireylere aktarılması ile ilgili bir mekanizma olarak ele alıyordu.
Sayfa 61
Freud‘un aile anlayışı ile ilgili çalışmaları iki bakımdan değerlendirilebilir öncelikle, Freudun aile yapısını ve ilişkilerini birey oluşturan süreçleri anlamak için kullanıyor olduğu dikkati çekmektedir ikinci olarak, Freud aileyi tüm insanlık tarihini açıklamak için kullanmıştır.
Sayfa 61
Freud‘un kuramı, esas olarak bir psikoloji ve buna dayalı bir sosyal çözümleme çerçevesi olsa da, o, insanı ve toplumu anlamak için gerçekleştirdiği tüm analizlerde aileyi temel bir çözümleme ölçüt olarak kullanmıştı.
Sayfa 61
357 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.