Ben, düz bir çizgi üzerinde sürüp giden yaşantımın, bazı beklenmedik olaylar -bunlara olay demek de fazla iyimserlik olur- nedeniyle küçük titreşimler göstermesi üzerine, aslında çok zayıf olan bağlarımı kopararak -buna koparmak dersem fazla kötümserlik olur- süresi ve sonu belirsiz bir atılışa, benden başka kimsenin farkına varmayacağı bir kavgaya sürüklenmeye karar vermek için elindeki imkânlarla düşünmeye çalışan bir macera heveslisi, bir karınca, bir ne bileyim, böyle şartlar altında herkesin aptallık sayacağı bir teşebbüsün basit bir noktasıyım.
Sayfa 581 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hayat denilen labirentlerde gerçekleştirceğimiz en ufak olay bile hiç beklenmedik sonuçlara yol açabilir.
Reklam
TSSB(travma sonrası stres bozukluğu) geçirmiş bir büyükanne/dede de sonraki nesilleri etkileyebilmektedir. Gretchen'ın hikâyesinde gördüğümüz gibi savaşla ilgili travma sarmal hâlinde devam ederek asıl travmanın acısını yaşayanların torunlarını etkileyebilmektedir. Travmalar, sadece savaşla ilgili değil, ailemizdeki duygusal dengeyi bozmaya yetecek kadar önemli herhangi bir olay -suç, intihar, erken bir ölüm, ani veya beklenmedik kayıp- geçmişten gelen travma belirtilerini tekrardan yaşamamıza neden olabilmektedir. Sack, "Travma nesiller arası aktarılmanın yanı sıra toplumdan topluma da aktarılmaktadır." diye belirtmiştir.
Gerçekten farklıydılar, farklıdan ziyade birbirlerinden uzaktılar. Kozmik beklenmedik bir olay için birbirine yaklaşan iki gezegen gibi.
Medeni ve bilge insanlar kendinizi hiç yüceltmeyiniz; övündüğünüz bu sözümona bilgeliğin dağılıp yok olması için bir an yeter; beklenmedik bir olay, şiddetli ve ani bir ruh hali, dünyanın en aklı başında ve en akıllı insanını bir çılgına veya eblehe çevirecektir.
“Evet. Ama sana olayları iyi ya da kötü biçiminde değerlendirmeyi bırakmanı öneririm. Bunun yerine basitçe, onları yaşa ve onlardan ders al. Her olay sana dersler sunar. Bu küçük dersler iç ve dış gelişmeni ateşleyecektir. Bunlar olmadan bir düzlükte takılı kalırsın. Kendi yaşamını düşün. Çoğu kimse en büyük gelişimi karşılaştığı en büyük güçlüklerle kazanmıştır. Beklenmedik bir sonuçla karşılaştığında ve biraz hayal kırıklığı yaşadığında, doğa yasalarının bir kapıyı kaparken her zaman bir başkasını açtığını unutma. ”
Reklam
Bir keresinde, Gregor'un dönüşümü üzerinden bir ay geçmiş olmalıydı ve kız kardeşi için Gregor'un görüntüsü artık şaşılacak özel bir durum değildi, odanın kapısını her zamankinden daha erken açtı ve Gregor'u hareketsiz, korkutucu bir şekilde dimdik pencereden dışarıya bakarken buldu. Odaya girmemiş olması Gregor için beklenmedik bir
Gündelik hayatımız bir raslantılar sağanağı altında yaşanır ya da daha kesin konuşmak gerekirse kişilerle olayların kazara bir araya gelmesiyle örülür. İki olay hiç beklenmedik bir biçimde aynı anda meydana gelir, kesişir: Tomas otelin lokantasında radyoda Beethoven çalarken boy gösterir. Böylesi kesişmelerin büyük bir çoğunluğunu fark etmeyiz bile. Tomas’ın oturduğu yerde oturan o yörenin kasabı olsa, Tereza radyoda Beethoven çalındığını hiç fark etmeyecekti.
Singapur'daki ye­rel bir bankadan hiçbir sebep yokken müşterilerin telaşla para­larını çekmeleridir. Bu olay kısa bir süre gizemini koruduktan sonra, araştırmacılar katılımcılarla görüştükçe asıl sebep ortaya çıktı: Beklenmedik bir otobüs grevi çok sayıda insanın banka önünde beklemesine sebep olmuştu. Bu kalabalığı paralarını çekmek için banka önünde sırada bekleyen kişiler olarak yo­rumlayanlar paniklemiş ve sıraya girip paralarını çekmişlerdir. Açıldıktan kısa bir süre sonra banka tamamen çökmeden kapan­mıştır. ("News", 1988).
İyilik ve kötülük bilgisi ağacın meyvesini yeme iğrenç suçunu işledikleri gerekçesiyle bahtsız çifti cennet bahçesinden kovmak için. O zamana dek bilinmeyen ilk günahın ilk kez tanımlanmasının kökeninde bulunan bu olay asla yeterince açıklanamadı. Öncelikle, bilgilenmenin -özellikle de iyilik ve kötülük gibi nazik konularda- cahil kalmaya her
Reklam
Travmalar
Travmalar sadece savaşla ilgili değil, ailemizdeki duygusal dengeyi bozmaya yetecek kadar önemli herhangi bir olay- suç, intihar, erken bir ölüm, ani veya beklenmedik kayıp- geçmişten gelen travma belirtilerini tekrardan yaşamamıza neden olabilmektedir. Sack," travma nesiller arası aktarılmanın yanı sıra toplumdan topluma da aktarılmaktadır." diye belirtmiştir.
Sayfa 46 - SOLA UNITAS YAYINLARIKitabı okuyor
İnanılmaz olay örgüleri, beklenmedik dönüm anları, sağduyuya itaati reddeden olaylar. Çoğunlukla yaşamlarımız on sekizinci yüzyıl romanlarının içeriğine benzer.
Beyin, sürekli mutluluk hormonu üretemez; çünkü biyolojik kaynaklar sınırlıdır. Ama yaşanan olay da büyük etkileri olacak bir olaydır. Arka arkaya sürekli yüksek mutluluk hormonu harcanmaıs karşısında beynin, beklenmedik bir hamlesi olur; eşiğinizi değiştirmek.Bunun en vahim örneği, uyuşturucu kullanımında yaşanır. Beyin, aşırı ödül karşısında hemen "tolerans" sağlar. Yani artık aynı miktar uyuşturucu kullanmayı yüksek ödül olarak görmez. Anında bağımlı olunan hissi tekrar yaşama ihtiyacı yaratmış kişi daha fazla uyuşturucu kullanır. Beyin onu da tolere eder, bu süreç öldürücü seviyede ----uyuşturucu alana kadar yaşanır. Ayrıca beyninizde fiziksel olarak da bir değişim yarattığı için, birden bırakmak da ölüm sebebi olur.
Doğa, acımasız sertliklerinden vazgeçmek için kimseye asla söz vermiş değildir. Her gün, tanınmış ya da tanınmamış birçok insanın cenazelerinin gözlerimizin önünden geçtiğini görüyoruz; ama zihinlerimiz başka yerde, yaşamın her anının bize ilan ettiği bir yıkımı biz apansız bir olay gibi, hiç beklenmedik bir şeymiş gibi görüyoruz. Bütün bunların içinde yazgının günahı nerede?
"Benim has öğrencim Aristoteles, Physica adlı eserinde kısa ve doğruya çok yakın bir tanım verdi şansla ilgili." "Nasıl tanımladı?" diye sordum. "Ne zaman özel bir amaca yönelik bir hareket yapılsa ve bu hareket belli sebepler sonucunda niyetlediğimizden başka bir şey olsa, şans adını alır; örneğin bir adamın tarlasını ekmek için toprağı kazdığında ağırlığınca altın dolu gizli bir hazine bulması gibi. Bu olayın şans eseri olduğuna inanılır, ama şans hiçlikten doğmaz. Çünkü bunun kendine özgü nedenleri vardır ve bu nedenlerin önceden tahmin edilmeyen ve hiç beklenmeyen biraraya gelişinin şansı doğurduğu düşünülür. Çiftçi toprağı kazmamış olsaydı ve adamın biri de o toprağa parasını gömmemiş olsaydı, altın bulunamazdı. Bunlar, bu rastlantısal kazancın açıklamasıdır; bu olay toprağı kazan adamın niyeti dışında, birbiriyle kesişen ve biraraya gelen nedenler yüzünden meydana gelmiştir. (...) O halde şansı, bir amaca yönelik eylemlerdeki biraraya gelen nedenlerin doğurduğu beklenmedik bir olay olarak tanımlayabiliriz. Bu nedenlerin aynı anda olmasını ve birbirleriyle uyuşmasını sağlayan, karşı konulamaz bir zincirle süregelen düzenin kendisidir. Bu düzen, tanrısal öngörünün kaynağından çıkar ve bütün her şeyi kendine uygun yere ve zamana yerleştirir."
Sayfa 313Kitabı okudu
794 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.