Konuşmak, görmek değildir.
Deleuze, Foucault'nun Blanchot'yla karşılaştığı ilk noktanın görme ve söyleme mefhumları üzerine olduğunu dile getirirken 'Konuşmak, görmek değildir.’ Foucault’nun, karşılıklı varsayım ilişkisi olmasına rağmen görünür olanın indirgenemezliği üzerine bir kavram alanı oluşturduğunu, görülen şeyin söylenen şey ile ilişkisizlik düzleminde bulunduğunu;
"Bekleyişte, zaman kayboldu."
•Maurice Blanchot/ Bekleyiş Unutuş
“omuzlarındaki neyin yüküydü? kendisindeki hangi eksiklik üzerine çöküyordu?”
• bekleyiş unutuş | maurice blanchot
Hatırlamakla "şimdi" arasında..
Kaç bekleyiş, kaç unutuş var..
Bilmiyorum..
Henüz bilmiyorum..
Yol bu ; yanımızdan ayrılanlar olacak
Ya da hiç gelmeyenler
Belki pes edenler
Yolumuzu beğenmeyenler
Elimizi tutmayanlar
Omzumuza omuz olmayanlar
Olacak, oldu, olmalı
Mühim olan yordamımız
Bizi biz yapan
Bu sebepten
Yeni baştan,yine
İyiye, şiire,
Aşka ve güzel kalana
Biatla..
Ve mutlaka yürüyeceksin..
Ellerinde gül..
Kalbinde mor bir şafak..
Son söz :
"Bir kalbiniz vardı..
Onu hatırlayınız.." ✍️
“kimi zaman adam onu unutuyordu, kimi zaman hatırlıyordu, kimi zaman unutuşu hatırlayarak ve bu hatırlayışta her şeyi unutarak.”
maurice blanchot - bekleyiş unutuş
''Size güveniyordum, kendimle konuşur gibi konuşuyordum sizinle.''
Blanchot, Bekleyiş Unutuş