"Şiirler, tıpkı dalgalar gibi yükselip alçalırlar; bir homurtuyla parçalanıp yayılıverirler, kâh kafeste yabanıl canavarlar gibi ağır ağır, kâh gemi omurgasının kestiği sular gibi taşkın ve trajik bir düzensizlikte devinirler. Ve şiirlerden, sanki acılı bir ruhun siyahlar giyinmiş ve yaralarını gizleyerek, karanlık boşlukta hızla yukarılara doğru yükseldiği görülür. Ne gariptir, siyah giysileri açılır ve bir gül dalı düşer!
Sürgün çiçekleri! "
“ Umutsuzluğun karşı kıyısında insanlar ya bilgeleşir ya da denetimden çıkar, her türlü sistemin ve kendilerinin denetiminden çıkar. Kontrol edilemeyen, bilgelikle aynı hücreye, aynı umutsuzluk kapısı ardına kapatılmıştır.”