Maral Atmaca'nın kalemini zaten çok beğeniyorum. Ne yazsa okurum dediğim yazarlardan ama bu kitabı diğer kitaplarına nazaran beni daha çok etkiledi. Ukde'nin çaresiz kalması, Eflah'ın kendini bulduğu ikilem...
Konusundan bahsetmek gerekirse kızımızın yaşadığı kaza sonucu geçmişe gitmesiyle başlıyor her şey. Geçmişte ise yıllarca amca dediği, babası gibi olan adamın evinde dadılığa başlıyor gerisi zaten tahmin edilebilir. Kitabı okurken aslında yaşadıkları ya da yaşamamaya çalıştıkları ilişkinin ne garip olduğu gerçekten anlaşılıyor. Çok ironik bir aşk hikayesi. Her neyse, bazenleri Ukde'ye sinir olmamak elde değil "Niye böyle yaptın şimdi" dediğim yerler çok oldu ama empati kurup kendinizi ve diğer karakterlerin tepkilerini düşününce Ukde'yi sonuna kadar haklı buluyorsunuz. Eflah'a gelecek olursak... Hayallerin erkeği denilecek biri. Hele bi de 1998 yılında düşünecek olursak gerçekten hayallerin erkeği (o yıla göre) kitabın sonunda şok geçirdim. Biran önce sabırsızlıkla ikinci kitabını bekliyorum.
Öyle Bir UğradımMaral Atmaca · Ephesus Yayınları · 2023549 okunma
Çok tatlı ve güzeeeel bir kitap önerisi ile geldim. Kitabımız değersiz bir prens ve önemsiz soylu bir kadının krallıkların anlaşması sonucunda evlenmesiyle başlıyor. Değersiz Prensimiz yani BRİSHEN... O kadar naif bir canavar ki (ölü yılan balığına benziyor) aşık oldum... Yabancı kapakta olduğu gibi bir görünüşe sahip, göz bebekleri yok, ışıktan
"Yazı yazmak için ne gerekir ki? On on beş dakikada bir kağıdı birtakım sözcüklerle doldurursun ve sonra kağıtlar birbirini izler. Zaten hepimizin bir hayali, bir umudu, anlatacak güzel bir anısı vardır. Ne var ki bu hayaller, umutlar, güzel anılar eski mektuplarda ve güncelerde dile getirilirdi. Şimdi, iki üç satır karalandı mı, bunlar bir kitap sayılıyor ve basılsın, yayınlansın isteniyor. Her şey, hemen kazanç sağlamalı, hem de ekonomik ve narsistik anlamda bir kazanç sağlamalı. Pek çok kişi bir yayıncıya tanıştırılmayı, özellikle başarılı olmuş yaratıcı yazarlık okullarının adreslerini ya da onların yazılarına bayılabilecek bir editör adı istiyor. Bence tüm bunlar, yazma eyleminin doğasını bozuyor ve bir şekilde kurallara ve ahlaka aykırı bir süreç başlatıyor, çünkü bu anlayışa göre ya kitabını yayınlatmayı başarırsın ve kendini gösterirsin ya da kendini başarısız ve anlaşılamamış kişi olarak kabul etmeyi öğrenirsin. Böyle anlaşılmış bir yazı toplumun gözüne gönülebilmek için sıçranan bir tramplene benziyor ve bu bağlamda da kendi kendine yararsız bir anlam kazanıyor. Oysa ben yazının görünmeye değil görmeye yaradığına inanıyorum."
Mitolojiyi ve ilahi varlıkları sever misiniz?
Ben çok severim ve bu konuda yazılmış aksiyon dozu yüksek kitapları okumayı da severim aynı şekilde.
Vampirler ve insanların kardeş kardeş olmasa da bir arada yaşadıkları bir evrende geçen öykümüzdeki olayların mimarı, asiliği ve cesareti ile bilinen, vampirlerin yaratıcısı Ölüm Tanrıçası Nyaxia.