Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İzlenesi bir film 25; Béla Tarr - The Turin Horse, 2011. (Doğu Avrupa sinemasının önemli isimlerinden Tarr’ın son filmi olan Torino Atı, Nietzsche’nin Torino’da kırbaçlanan ata sarılıp ağladığı hikayeden mülhemdir. Film tek bir odanın içinde, baba ve kızın monoton hayatı üzerine kurulu görünse de aslında tekdüze yaşamın metafizik şiddetine güzel bir örnek teşkil eder. Tarr, bu filmiyle altın vuruş yaparak sinema dünyasına veda etmiştir. Filmde mekan ve oyuncu kadrosu çok kısıtlı görünse de Tarr’ın en fazla bütçeyi bu filme harcadığı söyleniyor. İyi seyirler.) Not: Olay sineması sevenler için ideal bir film değildir.
Bela Tarr /Torino Atı-2011
Bela Tarr: “Torino Atı, bir anti-yaratılış hikayesidir. Eski Ahit’e göre, Tanrı dünyayı altı günde yaratmış ve bu altı günün ilkinde, ışığı karanlıktan ayırmıştır. Bir anti-yaratılış hikayesi yazıyorsanız, son günde ışık ve karanlığı yeniden birleştirmeniz ve tamamen karanlığa gömülmeniz gerekir. Bu yüzden filmde her zaman yanan lamba, en sonunda ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, bir türlü yanmaz oluyor.” cinerituel.com/2018/12/bir-ant...
Reklam
Bela Tarr/Torino Atı-2011
“Mağlubiyet, galibiyet ve bir gün yine bu civarlarda fark etmek zorunda kaldığım ve sonunda fark ettiğim bir şey oldu, ben hatalıydım. Şu dünyada herhangi bir değişimin asla olmamış olduğunu, ve asla olamayacak oluşunu düşünürken gerçekten de hatalıydım. Çünkü, inan bana, artık biliyorum ki, bu değişim aslında gerçekleşti.” filmhafizasi.com/iyinin-ve-kotun...
1K Film Platformu Nisan Ayı: Macaristan
Macaristan sinemasını konuk edeceğimiz Nisan etkinlik filmi, Macar sinemasının en ağır topu olarak addedebileceğimiz Bela Tarr'ın sinemaya veda filmi olan 2011 yapımı "A Torinoi Lo (Torino Atı)" oldu. Film ay sonuna kadar izlenip vatsap grubunda tartışılacak. Onun dışında vatsap grubuna katılmak istemeyenlerce bu gönderi altında -ya da ileriki bir zamanda açılacak başka bir gönderi altında- da tartışılabilir ve film hakkında inceleme yazanlar bu gönderi altında -ya da ileriki bir zamanda açılacak başka bir gönderi altında- incelemelerini paylaşabilir. Ağır akışlı, bol rüzgarlı, karanlık bir film bizleri bekliyor. Herkese iyi seyirler. :)
Friedrich Nietzsche, 3 Ocak 1889'da Torino’da, Via Carlo Alberto’daki 6 numaralı kapıdan sokağa adımını atar. Amacı belki yürüyüş yapmak, belki de postaneden mektuplarını almaktır. O sırada kendisine uzak olmayan ya da fazlasıyla uzakta kalan bir fayton sürücüsü inatçı atına söz dinletemiyordur. Faytoncunun tüm baskılarına rağmen, at hareket etmeyi reddediyordur. Sonra, ismi muhtemelen Giuseppe Carlo Ettore olan faytoncunun sabrı taşar ve faytoncu kırbacını eline alır. Nietzsche, kalabalığın yanına gelir ve öfkeyle köpüren faytoncunun acımasız sahnesini sona erdirir. Sağlam yapılı ve gür bıyıklı Nietzsche birden faytona atlar ve kollarını atın boynuna dolayıp hıçkırarak ağlamaya başlar. Olaya şahit olan diğerleri Nietzsche’yi evine bırakır. Nietzsche, iki gün boyunca bir divanda hareketsiz ve sessizce dinlenir. İki günün sonunda ağzından şu kelimeler dökülür; -Mutter, ich bin Dumm! (Anne, ne aptalım!) Yaşamının kalan son on yılını, uysal ve delirmiş bir halde annesinin ve kız kardeşlerinin himayesi altında geçirir. Atın akıbeti hakkında ise hiçbir şey bilinmiyor. Torino Atı (2011) | Béla Tarr
78 syf.
10/10 puan verdi
Bela tarr. 2011'de sinema hayatına Torina Atı'nı bırakarak veda etti. Veda etmedi aslında yeni çağ toplumunun beklentilerini karşılayamadı, ya da karşılamak istemeyip sinemadan elini ayağını çekti. Nitekim bu despot çağın insanları çamuru, kasveti, kaosu, damarlarımızdan girip beynimizin atom altı parçacıklarını bile kontrol eden bir gücün
Bela Tarr, Ertesi Zaman
Bela Tarr, Ertesi ZamanJacques Ranciere · Lemis Yayınları · 201650 okunma
22 öğeden 16 ile 22 arasındakiler gösteriliyor.