Fakiri neden ezersin?
Müslümana neden saldırırsın?
Ateisti neden dışlarsın?
Yahudiyi neden öldürürsün?
Savaşı neden başlatırsın?
Hayvana neden eziyet edersin?
Neden insan olmazsın?
Öleceksin birgün... Yok olup gideceksin...
Ne bu iktidar mücadelesi? Güç gösterisi?
Çok değil yüz yıl sonra bütün varlığım yok olacak.
Ve bir yüz yıl sonra da mezarım
Yüksel güneş, sen de çağır şarkılarını.
Bir ışık gelir de ikimizi yüreğinden aydınlatır.
Bakarsın aşk bir kez daha huzur bulur.
Seninle düşlerdeki sevinci ıslatmadık mı?
Kirpiklerimizden dökülen bulutlar senindi.
Hani eskimeyen, hani duygularına tercüman olan.
Bir aralık dünyanın içinde sancı tutan.
Nasıl yaşanıyorsa öyle devam eden bir
Yeğenim henüz iki yaşında, adı Muhammed. Parka doğru yol alıyoruz. Ailenin ilk torunudur kendisi. Bir dediği iki edilmiyor haliyle. Parkta oynayan çocuklar görüyoruz. Hallerine bakınca Suriyeli ya da Afgan olduklarını anlıyorum. 3 çocuk kendi aralarında top oynuyorlar. Topları bizim tarafa doğru geliyor. Tam yanımıza gelince Afgan oldukları belli