Oğuz Atay'ın tek tiyatro eseri. Kısa, bir solukta okunabilecek bir kitap. Aynı zamanda derin mevzulara kara mizahla değinilen, yer yer komedi, yer yer dram barındıran, ironileriyle bir Oğuz Atay klasiği.
Kitapta, emekli tarih öğretmeni Coşkun Ermiş
Aşk dolu bir tiyatro kitabı Martı..
Yazarların, oyuncuların dünyasına girmemiz için kapıyı aralıyor bizlere. Bütün duygularını doruklarda yaşayan sanatçıların hayatlarına konuk oluyor, onlarla biz de yaşıyoruz.
Sayılı karakter olmasına karşın farklı insan tipleri ve onların yaşadığı gelgitleri görebiliyoruz. Hayattan bıkmışlar, hayata tutunmak için bir dal arayanlar ve hayata karşı hala umudu olanlar.
Karşılıksız aşklar, aşktan vazgeçenler ve aşk acısını en derinden yaşayanlar...
Akıcı, eğlenceli, okurken hep sonraki cümleyi merak ettiren belki kısa ama içinde birçok şeyi barındıran bir kitap. Özellikle bu türü sevenlere tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
MartıAnton Çehov · İndigo Kitap Yayınları · 201920,4bin okunma
"Sanki burası herkesin unuttuğu bir yerdi ve kar sessizce dünyanın sonuna yağıyordu."
Kar romanından alıntı yaptığım bu cümlenin en sevdiğim cümlelerden biri olacağını nerden bilebilirdim ki. Belki de bunun sebebi seninle Yeni Hayat pastanesinde birer kahve içme ihtimalini sevmek gibi mülteci duygulara kapılmam da olabilir. Belki de karın yağışının bir anlamı olur seninle. Gecenin en derin saatlerinde koyu bir muhabbetin tam ortasında kirpiklerimizden karlar dökülür belki. Ve sen gecenin yeryüzüne düşen ilk karı olursun yüreğimden..
Öncelikle bu kitabı yazma gayretini gösteren ve topluma , okuyuculara bir klavuz olmayı amaçlayan
M. Latif Bakış ' a çok teşekkür ediyorum emeğine sağlık diyorum bu kitabı inceleyen ilk kişi olacağım ancak eğer okumaya karar verirseniz zaten tarafsız ve naçizane fikrimi farkedeceksenizdir yani bu kitabı yazarın yakını olarak deil de herhangi bir okuyucu olarak inceleyeceğim popüler kültüre alet olmasını istemediğiniz bir eser çok okunması çok satılması gibi dertler edinmedik zaten kapağından anlaşılabilir bu arada Yazar'in ilk denemesi
Tamara eş zamanlı olarak yazıldı yoğun emek içeren eserler tek solukta okunmakla birlikte insana , insanın hayatına türlü dokunmalar yapan etkisi altına alan ve hayatını daha doğru yaşaması için bir rehber klavuz diyebilirim . lafı çok uzatmayacağım bahsetmişken bir kaç alıntı eklemeden edemeyeceğim
.
Toprağın bağrına kabul ettiği nice hakikate karşın asıl mezar kendi bedenimizde değil midir ? Acılarımızı , dertlerimizi bir eşelesek nice kemikleşmiş ıstıraplar , nice fosilleşmiş hatıralar , ve nice toz zerreciğine dönüşüp berheba olmuş mutluluk kırıntıları çıkarırız gün yüzüne .. '
.
.
yüzleşmeye cesaret edebilsek nice güzelliklerin gözünü oymuşuz , nice iyiliğin yüzünü çizmişiz , nice bereketin belini kırmışız çok daha iyi anlarız. Nice gönül köprülerini hodgâm bir selin önünde tayfun'a tuttuğumuzu insaflıca hatırlayabilsek belki daha bir insanileşir mükerrem hâl alırız '
.
sözün kısası makbuldür diyorum ve şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum .. '
İğne YastığıM. Latif Bakış · Artos Kitap · 20178 okunma
“Sevgi olmadan güzellik yoktur ve güzellik olmadan sevgi yoktur. Güzellik nedir? Sevgi ve güzellik bağlantılı mıdır? Güzellik sevgiden mi kaynaklanır? Veya sevgi mi güzellikten kaynaklanır? Sevildiğinde bir insandaki şaşırtıcı dönüşümü keşfedeceksiniz, o kişi çiçeklenir, her gün daha da güzelleşerek. Yaptığımız şeyi sevdiğimizde o şeyde güzellik vardır ve daha önemsiz bir iş bile çekici hale gelir. Sevginin sınırları yoktur, durmadan su akıtan bir pınarın havuzu gibidir. Ve belki de sınırlılığın yokluğudur uçmak için kanatlar veren.
Güzellik kesin olarak verilmiş bir kararın yokluğudur; bizi belirli bir yöne doğru hareket ettiren ve macera dolu, ve bazen de tehlikeli, birçok yolda merakla/hayretle dolaşma ihtimallerini ortadan kaldıran, çoktan şekillenmiş bir idealin köleliğinden özgürlüktür. Güzellik aynı zamanda açığa çıkmanın keyfini ve kaybetmenin lüksünü de verir.”
~ Vanda Scaravelli