kırmızı. sana sadece kırmızı demeliyim. ben başaramıyorum kırmızı. hatırlamak dışında bir mucizem yok. bir şeye inandım. bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.
Kırmızı. Sana, sadece kırmızı demeliyim. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım, bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.
Ben başaramıyorum kırmızı, hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım, bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım
Bu paragraftan geçebileceğim herhangi bir yer yok. Hoşça kal. Yezidiler gibi kötülüğünden vazgeçen bir şeyanla oyalanıyorum. Seni hatırlatan yüzü çiziyorum camlara. İkide bir emiyorum kanayan parmaklarımı. Satılık şiirler haritasında en acı sözcüğün soytarısını oynuyorum. Otel duvarlarına rujumla yazıyorum bu cümleyi...........; ben hala başaramıyorum kırmızı...
Kırmızı. Sana, sadece kırmızı demeliyim. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım. Bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.
" kırmızı. sana sadece kırmızı demeliyim. ben başaramıyorum kırmızı. hatırlamak dışında bir mucizem yok. birşeye inandım. birşeye ve sadece bir kere ağlayarak dansettim. oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım. "
Kırmızı, sana sadece kırmızı demeliyim. Ben başaramıyorum kırmızı, hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım, birşeye ve sadece bir kere ağlayarak dansettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım."