Zamansız-iki
Çaydanlığın buharı olmasa, gözlerimden dökülen yaşlar farkedilecekti. Gökçe' nin gözlerinden yağan yağmur gibi düşüyordu damlalar yere. Ağladı, ağladı, ağladı.. Bir kadının ağlaması kadar beni üzen bir durum yoktur. Gözyaşları hele boşa değilse. Sebepsiz değildi, kardeşi ölmüştü. Günce.. Soramadım. Zihnimde dolanan onlarca soru hücum
işe giderken :)
Yola kendisinden önce gölgesi adım atıyordu. Saat de erken olduğuna göre batıya gidiyor dedim. Batıya doğru.. Peki ben nereye gidiyordum? İçinde kaybolmuş; doğan güneşin vücudunu yakması dışında bir şey hissetirmediği, batan güneşin karanlık ortaya çıkarmasıyla insanın göz bebeğinin büyümesi dışında bir etki etmediği, içinde ya da dışında karanlık ile aydınlığın bir çöl kumu gibi apansız ve uçsuz bucaksız seyre tabi olmayan görünüşü dışında herhangi bir nedene bağlanmadığı bir insan nereye, ne yöne giderse hayatında güzel değişiklikler olur? Bilmiyordum ve bilmediğimi de bilmeden yaşamaya devam etmeye çalışıyordum.
Reklam
Sevgi bilmediğim bi kavram mevsimler gibi zaten ben hiç bir boku bilmiyordum sevgilim seninde dediğin gibi…
Çok özledim istemedim , başarmadan dönmek Sırtımda bir çanta, bilmiyordum hiçbir şey ben Çok küçüktüm çıktım evden, çok büyüktü evren!
öyle uzak ki yerim uzakları aşıyor... Eskiden kendi ellerimle bile isteye duvar örerdim insanlara karşı küçüklükten beri belkide sanki böyle yapınca herkesten korunuyordum. çünkü saftım öyle biriydim ve insanlar bunu çok güzel kullanıyorlardı. güçlü olmak için sert bir tavır edindim. kimse kolay kolay yaklaşamıyordu böylece. bundan çok memnundum
Sevdiklerimizin değerini bilelim:(
(okumak isteyenler için çok uzun ama duygusal bir metin bırakıyorum buraya -bendenizden-) (Askerden dönen Necmi'nin annesini kaybetmesi üzerine arkadaşına bunu anlatması) Necmi başını büküp olayları tek tek anlatmaya başladı. ‘Valla devrem ne sen sor, ne ben söyleyem. Bizimkiler de bilmez ama benim sonum yakındır. Benim Valideyi hatırlar
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.