Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"George, istersen gideyim ben, seni yalnız bırakayım?" "Nereye gidebilirsin ki?" "Giderim işte. Nah şu dağlara çıkarım. Bir mağara bulurum elbette." "Ya, öyle mi? Ne yersin peki? Yiyecek bir şey bulacak kadar aklın yoktur ki." "Bir şeyler bulurum, George. Domates salçası, güzel şeyler aramam ben. Açıkta yatarım, kimse de bir fenalık etmez bana. Bir fare bulursam yanımda taşıyabilirim. Kimse gelip elimden almaz onu."
Rivayet olunur ki, Şeyh Emrem Yunus Hazretleri, Tapduk Yunus'un halifesidir. Tapduk Yûnus Hazretleri'nin gözleri görmezdi ve ümmî idi. Tasavvuf ve bilgisinde devrinde benzeri yoktu. Emrem Yunus önceleri bilgin ve fazilet sahibi idi. Müftülük yapardı. Tevbesine sebep bu idi ki, Tapduk Yunus'un dervişlerinden birine bir fetvâ gerekti.
Reklam
Monotonluk otobüsü
Defalarca kez aynı yoldan geçmenin zevkine varırdım. Aynı yoldan geçmek, o yol üzerinden dikkat etmediğim yeni şeyleri fark etmenin zevkiyle yürürdüm. Şimdiyse yollar değişti, ve tabii ben de bir o kadar değiştim. Artık nefret ettiğim ayrıntılar var. Yeni şeyler fark etmek istemiyorum, nereye gidersem gideyim bir monotonluk tutacak yakamı ve nefessiz kalana kadar sıkacak boğazımı. Bunun kurtuluşu yok. Olsa da benim görecek halim yok. Bir gün yürümekten yorulduğumu fark edeceğim. Değişen ve yineleyen yollardan kaçamayacağımın farkındalığıyla kendime bir tavşan deliği arayacak ve onu kendi mezarım haline getireceğim. Benim insanlar kadar acelem yok.Yürümekten ziyade durmayı istiyorum.
"Hayat beni, yok olayım, yitip gideyim diye, yavaş yavaş buralara kadar itti. Ben de bütün yaşadıklarımı, gözlemlerimi, ak kağıda kara yazılarla dökeceğim ve miras olarak bunları bırakacağım çocuklarıma. Yarınlara, bütün arzularıma, belki onlarla ve onlarda ulaşırım."
Sayfa 185 - ÖtükenKitabı okudu
Pederle mader uzun zamandır hayıflanıyordu bizim yanımıza gelmiyorsun diye. Dedim bir gideyim hem onlar benim gül cemalimi görsün hem de ben onlarınkini göreyim. Oturdum. Selahaddin Eyyubi diye bir dizi var ekranda. Bir de ne göreyim. Aman Tanrım! Selçuklu - bildiğimiz Müslüman Selçuklu - diğer Müslüman devletlere karşı - Zengiler olması lazım - Haçlılarla iş birliği yapıyor. Dayanamadım. Kalktım ve odama sığındım. Özür dilerim ailem ama bu görüntülere katlanmaktansa olasılık çözmeye devam ederim
“Bizim oralarda, gönlü kaydı mı kızın oğlana, ‘babamdan iste,’ ya da, ‘kaçır beni,’ der. Bilmez nedir flört mlört. Oğlan da, çok çok, allı pullu yemeni yollar, ‘köylü güzeli’ sevdiğine. Alfabeyi sökmüşlerse, ağaç kovuklarına, ‘seviyorum Osman, kurban olayım, dayanamıyorum gayri’, ‘ben de seni mor menevşem, sabret askere gideyim, tezkere bırakayım, başlık parasını denkleştireyim’ –ölme eşeğim ölme– yazılı pusulacıklar bırakırlar. Hercai değil..."
Reklam
Bu Türkler gerçekten dünyanın başına belâ. Şimdi de azınlıkları kovdukları ortaya çıktı. Düşünüyorum da Ermeniydi, Rum’du, Türklerin zulmettiği her “etnik grup”tan tek tek özür dilemek yerine hepsini birden halletmenin bir yolunu bulsak. Bu kadar faşizanlığın üstüne son bir tanecik daha yapıp Türkleri toptan bu topraklardan sürüversek. Bütün
Bir keresinde Pasinler'in bir köyüne gitmiştir, köylüleri ziyaret edecek, sohbet edecek gidecektir. Köyde bir evde ahaliyle sohbet etmektedir, oysa dışarıda başka bir tecelli vardır. Dışarıda köylerde çerçilik yapan bir zat vardır, o da köye gelmiştir, tütün satacaktır. Fakat bu çerçi, hemen hiç ayık gezmeyen birisidir. Meydanda kimsecikleri
Batı seferi başladıktan kısa bir süre sonra Altay Dağları'na ulaştıklarında, Kapgan Kağan'a hatununun ölüm haberi iletilir. Bu tarihi olay Tonyukuk yazıtının dışında herhangi bir metinde geçmemekle birlikte, bu sayede kağanın katununa verdiği değer de gözler önüne serilmektedir. Türklerde kadının değerini ifade eden en güzel ve özel cümlelerden biri ile karşı karşıya kaldığımızı söylemek durumundayız. Kuzey yüzü 6. ve 7. satırlar: (6) ol sawıg éşidip kaganım ben ewgerü tüşeyin tėdi (7) katun yok bolmış erti anı yoglatayın tédi "(6) O sözü işitip kağanım, "ben karargâha gideyim" dedi. (7) "hatun ölmüş idi, onun cenaze törenini yaptırayım" dedi." Kapgan Kağan, hatununun yoğ törenini yaptırmak üzere Altay Dağları'ndan ayrılmadan önce oğlu İnel Kağan'a, yeğeni Bilge Kağan'a ve nihayet müşaviri Tonyukuk'a birtakım nasihatlerde bulunur. Kuzey yüzünün 7. satırında bulunan cümleler şöyledir: Sü barıŋ tedi altun yışda oloruŋ tedi sü başı inel kagan tarduş şad barzun tedi bilge toñukuka baŋa aydı ""Orduyu sevk edin" dedi. "Altay (ormanlı) Dağları'nda oturun" dedi. "Ordu komutanı İnel Kağan ve Tarduş Şad gitsin" dedi. Bilge Tonyukuk'a (yani) bana söyledi." Cümlelerden anladığımıza göre, Kapgan Kağan, oğlu ve yeğenine emanet ettiği ordunun Altay Dağları'nda oturmaları ve orada beklemeleri talimatını verir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Ben bu evden ne suretle olursa olsun gideyim... Yengem rahat etsin... Sen de beş on kuruş kazan...
Reklam
Babası herif gibi caminin önünden geçmeyi canı istemiyor! Eller adamı kınar köylük yerinde! Köy insanının işi siyasettir dünya da! Millet namaza gider ama ne amaca gider? Onu kimse bilmez! Kimi, “El gidiyor, ben de gideyim!” diye gider, katardan kalmak istemez. Kimi, “Gideyim, çünkü namazına aptesine, dikkatli adamı iyi bilirler!” diye gider. Biz bu kadar yaş yaşadık, Peygamberimiz altmış üç yaşında ölüp gitti, bizimki de oralara vardı, az değil, kimin ne yolda gittiğini az çok anlarız.
Kaldırımlar
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir
Sıradan bir gün işte :D
Geçen sene komşumuz ekmek pisirecekti, ben de yardımcı olmak için tandırı yakmaya çalışırken nasıl oldu anlamadım sağ gözümün kirpiklerini yaktım 😒 Baktım olacak gibi değil eve gideyim dedim yolda kaz sürüsü ile karşılaştım hepsi çok sinirliydi gerçekten bu yüzden korkup kaçmaya başladım, yere düşüp iki dizimi yaraladım🙄 hiç aldırmadan evin yolunu tuttum, yine nasıl yaptım bilmiyorum evimin anahtarı ile tanımadığım üst komşunun kapısını ısrarla açmaya çalışıyorum, haliyle yaşlı amca da hırsız zannetti aniden kapı açıldı ve yaşlı amcanın elinde kocaman bir sopa 😱 O bana baktı ben de ona baktım. Sonra da elimdeki anahtara baktım, beynimden aşağı kaynar sular döküldü sanki, defalarca özür dileyip uzaklaştım hızlıca 🫢 Nerden geldi aklıma gece gece o berbat gün 🫡
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.