"George, istersen gideyim ben, seni yalnız bırakayım?"
"Nereye gidebilirsin ki?"
"Giderim işte. Nah şu dağlara çıkarım. Bir mağara bulurum elbette."
"Ya, öyle mi? Ne yersin peki? Yiyecek bir şey bulacak kadar aklın yoktur ki."
"Bir şeyler bulurum, George. Domates salçası, güzel şeyler aramam ben. Açıkta yatarım, kimse de bir fenalık etmez bana. Bir fare bulursam yanımda taşıyabilirim. Kimse gelip elimden almaz onu."