Daha parlak bir geleceğe giden yol hâlâ çok uzun ve engebeli.
Sayfa 188Kitabı okudu
“Yeni oyuncaklar istiyorum! Çikolata ve pasta yemek istiyorum!”
Sayfa 127Kitabı okudu
Sözcükler, sözcükler ve daha fazla sözcükler. Önce yumuşak, sonra sert, bir duvara atılan ve çarpınca parçalanan sözler.
Sayfa 124Kitabı okudu
İyiler acı çektiğinde, kötüleri cezalandırmak gerekir, diye açıklamıştı Abdo.
Sayfa 87Kitabı okudu
“İyiler acı çektiğinde kötüleri cezalandırmak gerekir.”
“Büyükerin dünyasında hayatım yeni bir yön alıyordu burada artık hayallere yer yoktu.”
“Hayatımın yavaşça ellerimden kaymakta olduğunu anlamaya başlamıştım hem de doğru yönde değil.”
“Büyükerin hikayeleri benim için fazla karmaşıktı.”
“Kimse erkeklerden daha iyi bilemezdi;ülkemizde sıkıntıyı kadınlar çeker,emirleri erkekler verirdi.”
“Hayat yaşanmaz hale gelmişti.”
“Yasalar insanlara yardım etmek için oluşturulmamışlar mıydı?”
Sopayla dayak yemekten korkmamak mutluluk, yatmaya gitme fikriyle titremeye başlamamak, her çarpan kapıyla korkudan sicramamak! Bana gösterilen onca özene rağmen gecelerim hala huzursuz geçiyor. Uyuduğum anda kasırganın beni gözlediği ve gözümü çok uzun süre kapatirsam kapinin yeniden açılacağı hissine kapılıyorum. Canavarın geri geleceği.. Ne korku,ne azap!
Hayat bazen ne kadar garip diye düşündüm. Güzel olan şeyler de zarar verebiliyor. Günah tohumlarıni ekenler sadece kötüler değil ... Anlamak zor...
Büyüklerin dünyasında hayatım yeni bir yön alıyordu. Burada artık hayallere yer yoktu, suratlar donmuştu ve kimse bana aldırış etmiyor gibiydi.
Beni savunmak baştan kaybedilmiş bir savaş olacaktı.