HZ. MEVLANA, EŞİ GEVHER BANU'YA MEKTUBU...
"benim Gül'üme...
zaman geçer... insan geçer... dünyada her şey geçer; zaman öyle bir zaman olur ki sevda da zamana ayak uyduramaz.... gönül sevdada geçer, gönüle yar geçer. çok değil, sadece birazcık mevsim geçer, sıcak gelir, kış gelir; bahar geçer... taşın yanında ağır olduğunu, ateşin ancak düştüğü yeri yaktığını yeni öğrendim. aşk da ateş mi demektir, hani her düştüğü gönül yakar ya... mevsimlerden gözyaşı değil henüz, mevsim aşk mevsimi. ey sevdamın gül hatun'u, beşinci mevsimim sensin, sen sadece sen değilsin, bensin; bendensin. benimsin.
Bana aldanmayın!
Yüzüm bir maskedir,
Sizi aldatmasın.
Binlerce maskem var.
Çıkarmaya korktuğum.
Ve, hiç biri ben değilim...
Olmadığımı göstermek
İkinci doğam oldu.
Başındaki hoppalıkla, ayaklarıma gelip inleme. Olympos'da oturan bütün tanrıların en iğrenci, benim için, sensin. Hep zevk aldığın şeyler atışma, dövüşme, boğuşmadır. Sende ananın çekilmez, katlanılmaz öfkeleri, kızmaları vardır. Onu da sözle, çok güç, zaptedebiliyorum. Öyle sanıyorum ki, şimdi de çektiğin cefayı onun öğütlerini dinlediğin için çekiyorsun. Bununla beraber, senin daha uzun zaman acılar çekmeni istemem, çünkü sen bendensin, ana seni benim için doğurdu. Fakat başka bir tanrıdan doğmuş olsaydın, çoktan tanrı oğullarının yaşadığı yerden çok daha aşağı bir yere gitmiş olurdun.
Mazlum`un Renkleri
Biliyorum, “ne çirkin bir adam” diyeceksiniz benim için.. Kiminiz alay edecek, kiminiz ürperecek, kiminiz acıyacaksınız belki de. Ne derseniz deyin, nasıl düşünürseniz düşünün hakkımda; ben renkleri anlatacağım size, ruhumun renklerini…
“Yıllardır çıkmıyorsun köyden, seni şehre götüreyim Mazlum” dedi bir komşum. “Gökyüzü,