Esirgemen sözümü ben, çıkıp gelse de ölüm. Geri götüremez adımlarımı, ve yıldıramaz beni hiçbir şey... Bakmayın suskunluğuma, bakmayın durgunluğuma Bedel verdim her kavgada, Yenilmedim ki ! Sevinmesin ey zalımlar öldüğüme benim Yiğit ölmez kolay kolay ben ölmedim ki !
Yusuf Hayaloğlu
Yusuf Hayaloğlu
^
Deniz Gezmiş
Deniz Gezmiş
CÜMBÜŞ-İ EDEBİYAT
Uyandım kollarında, Çocuğunum. Kalbinde sancılarla, Heyecan oldum. Ah nefesine sıcak sıcak, Kavruldum. Sen kat kat edilen dualarımda,
Reklam
"Sen benimle oynuyordun. Benden nefret ediyordun. Çünkü sevgin nefrete dönüşmüştü. Hatta belki bir çeşit intikam alıyordun benden. Ben farkındaydım. Buna rağmen seni sevmeye devam ediyordum hala da ediyorum. Ben, sana hak vermeye çalışıyordum, veriyordum da. Oysa senin çektiğin acılardan belki daha da fazlasını ben de çekmiştim. Sen beni,
Mavinin Sevdasına
Aynaların hatrı var sevgilim, Yüzüme her baktığımda seni gösteriyor. Öyle çok özlüyorum ki seni, Bütün şarkılar sen, şiirler aşk kokuyor. Zaman yok mekan kaybolmuş, Tüm olanlar olmayanlar sen olmuş. Bir gece vakti ansızın uyanıyorum. Yine seni soluyor yine seni duyuyorum... Güneşin hatrı var sevgilim, Yine üzerimize doğuyor. Senle koşuyorum senle
Onu hissetmeye ihtiyacım vardı. Öne eğildim ve onu öptüm. Dillerimiz birbirine karışırken alt dudağımı ısırdı, dişlerinin arasına alıp kendine çekti. Tanrım. Beni öldürüyordu. Başını göğüslerimin arasına bastırırdı ve tekini yalamaya başladı, ardından aynısını diğer göğsüme de yaptı. Parmaklarımla saçlarını kavradım ve onu kendime bastırdım, daha fazlasına ihtiyacım vardı. İki gündür ilk kez vücudumun canlandığını hissediyordum. Liam beni esir almıştı ve dişlerini, dilini ve dudaklarının sıcaklığını hissettikçe çığlıklarıma engel olamıyordum. “Liam, içimde olman gerek.” Kendi sesimi tanıyamıyordum. Kalın ve ağır bir tonda, yalnızca onun tatmin edebileceği bir arzuyla yanıyordu. “Al beni tatlım. Al beni,” diye yalvardım.
Sayfa 47
Zaman geçiyor, ben de yavaş yavaş alışıyordum. Artık yeni hayatımın her günkü olayları beni eskisi kadar şaşkınlığa düşürmüyordu. Olaylara, koşullara, çevremdeki insanlara alışıvermiştim. Bu hayata katlanmak belki mümkün değildi, ama bunu bir oldubitti sayıp boyun eğmek gerekti. Henüz çözemediğim birçok meseleyi bir yana bırakmıştım.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
"Belkide tükenmişimdir... Bir şeyler için uğraşacak çabayı kendimde bulamıyorumdur. Benim de emek vermeden güzel giden şeylere ihtiyacım vardır. Hep ben yorulmak istemiyorumdur, Yeniden inanmaya ihtiyacım vardır, Beni bana geri vermek istiyorumdur.." 🌾🥀🌾
Khaled Hosseini
Khaled Hosseini
Bir oğlum olması çok ilgisini çekti; sanki beni daha gerçek, daha elle tutulur biçimde algılayabiliyordu. Şimdiye kadar onun gözünde, gizli işler çeviren gizemli biri, kendi yaşamı olmayan bir adamdım. Birdenbire gerçek bir kişi oluvermiştim. Bir öğrencinin cumartesi akşamı sinemada fen hocasıyla karşılaşmasına benziyordu bu. Öğretmenin de herkes gibi bir insan olduğunu, bir karısı, iki çocuğu olduğunu ve patlamış mısır yediğini keşfetmek şaşırtıcıdır. İnsanları yalnızca tek yönleriyle, bizimle ilintili yanlarıyla tanımaya öylesine alışmışızdır ki, gözden kayboldukları anda onları yok sayarız.
Sayfa 193Kitabı okudu
Bir kalp çizdim, Ama iki yanı da boş Ne senin ismini yazabildim ne de kendi ismimi... Riyakar sevgiler ve riyakar sevgililer üzüyor beni Aşkın ayaklara düşüşü, Yerin dibine geçişi... Aslında yanlış dedim usta Doğrusu, aşkın ayaklara düşürülüşü Ve yerin dibine geçirilişi beni üzüyor Olur olmaz şeylere 'aşk' denir olmuş Yürekler çöl be usta, bütün çiçekleri solmuş, 'Aşk' üç harfli bir yalan olmuş... Murat Şahan
108 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
İnsanlık Halleri
Muhtelif Evhamlar Kitabı Ömür İklim Demir ile tanışma kitabımdı. Kitabı bitirdiğimde iyi ki de bu kitabı okumuşum dedim. Öykülerdeki kahramanların her birinin de çeşitli evhamları var. O yüzden kitabın adı Muhtelif Evhamlar Kitabı. Öykülerin konuları orijinaldi. Yazar yarattığı atmosferle her bir kahramanının iç dünyasındaki buhranı hissetmemizi
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197.3k okunma
Reklam
Sen niçin beni mazur saymıyorsun?"
Bir zamanlar hırsızın biri zabıta tarafından yakalanır, birbiri ardınca tokat yemeye başlayınca mazeretlerini sıralamaya başlar. Hz. Mevlânâ, bu olayı da şöyle anlatır: گفت دزدی شحنه را ای پادشاه آنجه کردم بود آن حکم اله گفت شحنه آنجه من هم می کنم حکم حقست ای دو چشم روشنم Diyor ki: Bir hırsız zabıtaya, "Efendim! Benim yaptığım şey, Allah'ın hükmü, takdiri idi. Beni niçin dövüyorsun? Niçin mazur görmüyorsun?" dedi. Zabıta da dedi ki: "Ey iki gözüm! Benim yaptığım şey de Allah'ın hükmüdür. Sen niçin beni mazur saymıyorsun?"
Sayfa 175
536 syf.
8/10 puan verdi
Yorum
Merhaba bugün bu kitap'ın yorumu ile geldim. İlk başladığında eh işte diyerek başladım ama bir iki sayfa sonra Emma'nın yaptığı kemikli yüz tarifinden sonraki "kafatası bile çekicidir" tarifinden sonra gülmedim değil daha önce hiç duymadığım ve okumadığım için komik ve tuhaf buldum. Yazarın dile bana biraz yavan gelmedi değil sanırım o da yazarın sürekli dış görünüşü falan betimlemesinden dolayı. Bence yılda 1 kere görüşmek pek de aşk gibi gelmedi bana, bir insanla aşıksan onu her zaman görmek birlikte olmak istersin sonuçta öyle değil mi? Evet aşk başka şekiller de olabilir diyeceksiniz buna da katılıyorum ama normal gelmeyen bir yanıda var bence. 2. Bölümün sonuna doğru Em değişmeye ve Dex ile artık yollarını ayırmak istiyor, bence çok da iyi yaptı yavaş yavaş kendi değerini anlaması ve Dex'i bırakması çok hoştu en azından bir süreliğine de olsa. Çoğu kişi çok severek okumuş ha bende sevdim ama sevmedim de tam arada kaldım hani derler ya nörtüm diye hee tam öyle işte, özellikle Dex'in Emma'yı ve hayatına giren neredeyse her kadını cinselleştirmesi ve bu şuan ki günümüzün de sorunu olması beni kitaptan soğuttu hatta bazen okumak bile istemedim yarım bıramka istedim ama kitapları yarım bırakınca beni bir şeyler dürtüyor ve o kitabı bitiriyorum bu kitap da öyle oldu benim için. En çok da Em'in vefat edip Dex'in daha fazla değişebileceğini görememiş olmak daha da üzücüydü benim için.
Bir Gün
Bir GünDavid Nicholls · Pegasus Yayıncılık · 20106k okunma
"Bazen anlamaktan zorluk çekiyorum. Yaşamaktan bu kadar korkacaksam beni neden yarattı ki Allah? Olmuyor işte dayanıksızım, güçsüzüm, donanımsızım bu hayatta. Yağmura bile dayanamıyorum! Takayı okyanusa salmışlar, bin parçaya bölünmüş de birini bile bulamamışlar. Bahar da böyle parçalarını gidecek. İki kere iki kadar basit bir şey bu."
Sayfa 252 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okuyor
RUH ADAM'DAN
"Kalbin benim olsun diyorum, çünkü mukadder Cismin sana yetmez mi, çabuk kalbini sök, ver Yoktur öte âlemde de kurtulmaya bir yer! Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın"
kimse hayatını iki paralel yolda yaşadığını iddia etmek istemez ama hepimiz birden fazla hayat yaşarız, biri diğerinin altına sıkışmıştır ya da hemen yanı başındadır. bazı hayatlar sıralarını beklerler çünkü hiç yaşanmamışlardır, bazıları daha miadını dolduramadan yok olur, başkaları ise yeterince yaşanmadıkları için tekrar yaşanmayı bekler. kısacası zaman üstüne nasıl düşüneceğimizi bilemiyoruz çünkü zaman, zamanı bizim algıladığımız gibi algılamıyor; çünkü zaman, bizim zaman hakkında ne düşündüğümüzü zerre umursamıyor; çünkü zaman, hayat üzerine düşünmemizin kıvrak, güvenilmez bir metaforundan ibaret. çünkü neticede bizim için yanlış olan zaman değil, biz de zaman için yanlış değiliz. yanlış olanın hayatın ta kendisi olma ihtimali var.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.