~~~
Bilmem hangi âlemden bu toprağa düşeli;
Yataklara serildim, cam kırığı döşeli...
Kafam bir cenk meydanı, kokusu kan ve barut,
Elindeyse düşünme, gücün yeterse unut!
Takılıyor yerdeki gölgelere ayağım;
Sanki arz delinecek ve ben yutulacağım.
Bana yanmak düşüyor, yangın görsem resimde;
Yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde.
Alırken
Barıştan eser yok yıldız falında
Sen benim bahtımın burcu değilsin
Bin aşkın zehri var senin dudaklarında
Tadılacak gibi acı değilsin
Sormam hazanını anmam yazını
İlkbaharın gelse çekmem nazını
Kimseye vermesin rabbim sızını
Çekilecek gibi sancı değilsin
Şahlansın aşk atım hür bundan böyle
Ne yana dilersen sür bundan böyle
Ne halin var ise gör bil bundan böyle
Sen benim gönlümün harcı değilsin
Tevhid akidesini benimseyen muvahhidler "ŞEFAAT YA RASULULLAH" sözünü söylemezler.
Allah izin vermeden hiç bir kimse (Rasulullah ﷺ'de dahil) şefaat edemeyecektir. Ancak Allah c.c. izin vermesi ile başta Rasulullah s.a.v. ve diğer şefaat ediciler de şefaat edebileceklerdir. Bunlar da Allahın izin verdiği kişiler için olacaktır .
Ayet
EMANET
"Kötüler her ülkede var ama hiçbir ülkenin iyileri buradaki kadar cömert, vicdanlı, yardımsever, fedakâr değil."
"Düşüncelerin davranışlarına dönüşür. Davranışların da etrafında toplanan insanları belirler. Yani sevgi istiyorsan sevgi dolu olacaksın, güven duymak istiyorsan güvenilir bir insan olacaksın, bu kadar
Önce kelime vardı. Sonrası hiç olmadı belki de. Aslına bakarsan bunun şiirleştirilebilecek bir tarafı da yok. Ve belki zamansız hatta gereksiz bir girişim bile olabilir. Ey dünya! Sana sesleniyorum. Başkaca muhatabım yok. Ve belki de sen de yoksun. Sürekli aynı iz üzere dairesel bir döngü bu. Aynı yerden tekrar tekrar geçen maket tren. Yükü