Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her tip enerjiye dair anlaşılması gereken temel bir ilke vardır. Temel kuraldır bu: enerji iki kutup arasında hareket eder. Tek hareket biçimi budur; hareketini mümkün kılan başka hiç bir yol yoktur. Enerjinin dinamik hale gelmesi için karşıt kutup gereklidir. Bu tıpkı elektriğin negatif ve pozitif kutuplar arasındaki hareketi gibidir. Yalnızca negatif kutup olduğunda elektrik olmayacaktır; yalnızca pozitif kutup varsa da elektrik olamaz. Her iki kutba da ihtiyaç vardır. Kadın negatif yaşam enerjisidir, erkek ise pozitif kutuptur. Onlarda elektrik yüklüdürler, onca çekimin nedeni budur. Erkek ve kadın arasında bir denge vardır. Erkek ve kadın arasında, bu iki kutup, bu iki kıyı arasında yaşam pınarı akar. Bu kutuplaşma meditasyon için çok anlamlıdır. Çünkü zihin mantıklıdır yaşam ise diyalektiktir. Zihin mantıklıdır derken, zihin düz bir çizgide hareket eder diyorum. Yaşam diyalektiktir derken, yaşam düz bir çizgide değil, karşıtlıklar halinde hareket eder diyorum. Negatiften pozitife, pozitiften negatife zikzak çizip durur. Karşıtlığı kullanır. Zihin bir çizgide, basit, dümdüz bir çizgide ilerler. Asla karşıtlığa doğru geçmez. Karşıtlığı reddeder. O bire, yaşam ise ikiye inanır. Bu yüzden zihin her ne üretirse üretsin hep biri seçer. Karşıtlığın özümsenmesi gerekir, işte o zaman süreç diyalektik hale gelir. Dünyada ol, ama onun bir parçası olma. Dünyanın içinde yaşa ama onun senin içinde yaşamasına izin verme. İşte o zaman bir karışıklık özümsemiş olur. O zaman tüm varoluş kabullenilmiş olur.
Sayfa 70 - Butik YayıneviKitabı okudu
Çocuğun doğduğu anda anne de doğmuştur. Daha önce var olmayan bir şeydi bu. Kadın vardı ama anne yoktu. Anne de yepyeni bir şeydir. İlişkiyi sen yaratırsın ama sonra sırası geldiğinde ilişki de seni yaratır.
Sayfa 123 - Butik YayıneviKitabı okudu
Reklam
Aşk ilişkisinde bir şey ters gitti mi daima diğerini suçlarsın. Bir şey olması gerektiği gibi olmadığında bundan mutlaka diğeri sorumludur. Bu, gelecekte yaşanması mümkün olan tüm gelişimin önünü keser. Unutmaki kendini değiştirmek her zaman senin sorumluluğundadır. Başa dert açan bu niteliklerini at. Aşkı kişisel bir dönüşüm haline getir. Satış elemanı kurslarında öğrettikleri gibi “müşteri daima haklıdır.” Sana demek istiyorum ki, ilişki ve aşk dünyasında yanılan daima sensin, haklı olanda daima diğeri. Aşıkların hissi budur. Ortada aşk varsa daima şöyle hissederler: Bir şeyler olması gerektiği gibi gitmiyorsa demekki ben de bir yanlışlık var. Ve her ikisi de böyle hisseder! o zaman bir şeyler gelişir, merkezler açılır, sınırlar birbirinin içinde erir. Ama diğerinin hatalı olduğunu düşünürsen hem kendini hem de onu kapatmış olursun. ilişkiler bu kayaya çarparlar ve sonra insanlar kendilerini kapatır. Aşıklar yakın olduklarında düşünceler aniden birinden diğerine sıçramaya başlar. Hiçbir şey söylemiyor, sessizce duruyor olsalar da iletişim halindedirler. Dil aşık olmayanlar içindir .
Sayfa 133 - Butik YayıneviKitabı okudu
Unutma, bilmek sadece bilen sen olduğunda, bu yalnızca senin doğrudan kendi deneyimin olduğunda canlıdır. Ama başkaları üzerinden bildiğin zaman bu sadece hafızadır, bilgi değil. Hafıza ölüdür.
Sayfa 145 - Butik YayıneviKitabı okudu
Olgunlaşmamış hiçbir şey atılamaz. Ham meyve ağaca tutunur, ağaç da ham meyveye. Onları ayrılmaya zorlarsan geride bir yara kalacaktır. O yara hep orada olacak, hep yeşil kalacak ve acısını daima hissettirecektir. Unutma her şeyin bir gelişme, pişme, yere düşme ve erime vakti var.
Sayfa 147 - Butik YayıneviKitabı okudu
Zirveye ulaştığında, aniden aslında merkezde senin olmadığını fark edeceksin. Bu bir yanılsamaydı, çocukça bir tavırdı. Ama sen de çocuktun, o yüzden her şey yolunda. Artık olgunlaştın ve merkezde olmadığını görebiliyorsun. En büyük rüya egodur. Kendine has bir güzelliği de, ıstırabı da vardır. Cenneti de cehennemi de vardır, her ikisi de oradadır. Güzel rüyalarda vardır, kabuslar da ama her ikisi de rüyadır. Hayatta her şey gereklidir. Gereksiz hiçbir şey yoktur, olamaz da. Her ne olmuşsa olması gerektiği içindir. Her ne olmaktaysa belli derin nedenlerden ötürü olmaktadır.
Sayfa 150 - Butik YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ego, onun bilincinde olmadığınız zaman, onu bilinçaltınızda sakladığınız zaman bir hastalıktır. Bilincinde olduğunuzda ise ego bir oyundur. Onun keyfini çıkarabilirsiniz. Oyun kötü bir şey değildir ama onun oyun olduğunu unutup onu fazla ciddiye almaya başladığınızda sorun yaratır. Her oyunun kuralları olmalıdır: kural olmadan oyun oynanamaz. Hayat kuralsız olabilir, ama oyunlar olamaz.
Sayfa 152Kitabı okudu
Ben kendimle çelişiyorum ve bunu bilerek yapıyorum. Hakikat öylesine sonsuz, öylesine büyük ki, kısmi olan hiçbir cümle onu barındıramaz; karşıtının da derhal ona eklenmesi gerekir. Bütün, daima çelişik olacaktır; ancak kısmi bir şey tutarlı olabilir çünkü bütünün karşıt olanı da düşünmesi gerekir. Karşıt da oradadır. Vardır. Filozoflar tutarlı olabilir çünkü onların anlayışı kısmidir. Ama ben olamam çünkü tutarlı olmaya çalıştığım anda her şeyi doğruluğunu yitirecektir. Karşıtın da dahil edilmesi, karşılığında özümsenmesi gerekir.
Sayfa 160 - Butik YayıneviKitabı okudu
Zorlama bir şey doğallıktan çıkmaya mahkûmdur. Doğal olmayan bir farkındalık, gerçek farkındalık değildir, o sadece dışta var olur, senin içinde değil. İçinde var olursa zaten çaba göstermen gerekmez.
Sayfa 178 - Butik YayıneviKitabı okudu
Birine bir şey öğretme hevesine kapıldığın an şunu hatırla: Birine bir şey söylemek istiyorsan, sadece bir şey “hakkında” diye konuş - Tanrısallık, farkındalık hakkında diye. O kişinin senin henüz bunlara ulaşmamış, yalnızca haklarında bir şeyler duymuş olduğunun farkına varmasını sağla. Öyle güzel şeyler duydun ki bunları paylaşmak istiyorsun ama henüz bunlara ulaşmış değilsin. İşte o zaman insanları zehirlemeksizin bir yardımın dokunabilir. Asla biliyormuş gibi yapma, sessiz kalarak bile. Sadece sevgi dolu bir jesttir bu, mutluluğunu paylaşmaktır, ama farkındalığını paylaşmak değildir. Ulaşmadan, farkına varmadan, bu kendi kişisel deneyimine dönmeden kimseye rehberlik etmeye çalışma. Can yakıcı olur bu. Ulaştığın zaman ise varlığın başlı başına bir rehberliğe dönüşecektir.
Sayfa 189 - Butik YayıneviKitabı okudu
Reklam
Uyanık olduğunda devrede olan iki şey vardır: farkındalık ve meşguliyet. Uykuda olduğunda da iki şey vardır: edilgenlik ve bilinçsizlik. Uyanıklıktan bir parça, uykudan bir parça - edilgenlik ve farkındalık- meditasyonu oluşturuyor.
Sayfa 245 - Butik YayıneviKitabı okudu
Meşguliyet ve bilinçsizliği alırsan delirirsin. Edilgenlik ve farkındalığı alırsan meditatif insan olursun. Elinde o dört içerikte mevcuttur. İkisini karıştırırsan delirirsin; diğer ikisini karıştırırsan meditatif olursun.
Sayfa 245 - Butik YayıneviKitabı okudu
Zihin, tüm kötülükler şeytandan, tüm iyilikler ise Tanrı’dan gelir demekle sorunun çözülmüş olduğunu sanır. Ama sorun çözülmemiş, sadece biraz geriye itilmiştir. Sorun olduğu gibi kalır. Bir şeyi anlamadığın veya ondan rahatsız olduğun için ona kötü dersin. Onu kötü veya kötü görünür yapan senin tavrındır. Aslında kötülük yoktur. Kötülük var olamaz. Sadece Tanrı vardır, sadece Tanrısallık vardır.
Sayfa 259 - Butik YayıneviKitabı okudu
Çocuğa kendini dayatabilirsin çünkü o zayıf ve sen güçlüsün. Seninle çocuğun arasındaki tek fark bu. Yoksa sen de çocukça davranışları olan, cahil, büyümemiş, olgunlaşmamış birisin. Bir baba bunun bilincinde olacak, çocuğu hiçbir şeye zorlamayacaktır. Onun yerine çocuğa kendi gibi olma izni verecek, onun kendi gibi olmasına yardım edecektir. Çocuğa özgürlük tanıyacaktır çünkü tek bir şey bile öğrenmişse, insanın içsel olarak  gelişebilmesinin ancak özgürlük sayesinde olabileceğini de bilecektir. Özgürlük azaldığında, tecrübe de olanaksız hale gelir. Bir çocuğa babalık yapmak demek, ona git gide daha fazla özgürlük tanımak, onu gitgide daha bağımsız hale getirip, senin hiç görmemiş olduğun bilinmezliklere doğru ilerlemesine izin vermek demektir. O seni aşmalı, senden öteye gitmeli, senin bildiğin tüm sınırların ilerisine geçmelidir. Ona yardım etmeli ama onu zorlamamalısın çünkü bir kez zorlamaya başladın mı, çocuğu öldürmüş, katletmiş olursunuz. Sizler baba değilsiniz. Sizler kendi derdinizdesiniz. Çocuğu senin peşinden gelmeye zorladığında, aslında birine hükmetmek istediğini söylemiş oluyorsun. Bunu dış dünyada yapamadığına göre, en azından bu küçük çocuğa hükmedebilir, onu sahiplenebilirsin. Sen bu çocuğun karşısında adeta bir politikacı oluyorsun. Gerçekleştirememiş olduğun hüküm sürme, diktatörlük gibi arzularını çocuk üzerinden gerçekleştirmek istiyorsun. Ama zorlamakla onu öldürmüş olursun. Onu dünyaya getirmiş değil, yok etmiş olursun.
Sayfa 262 - Butik YayıneviKitabı okudu
Çok çocuk doğurmak kolaydır, onda sorun yoktur, hayvanlar bile yapar bunu. Ama anne olmak zordur. Dünyadaki en zor şeydir bu. Baba olmak daha biraz zordur çünkü annelik doğal bir şeydir, babalık ise o kadar doğal değildir. Baba sosyal bir olgudur. Babayı biz yarattık, doğada rastlanmıyor ona. Baba olmak daha zordur çünkü babalığa dair doğal bir içgüdü yoktur. Bu zordur çünkü bir insanoğlu yaratmak, yaratıcı eylemlerin en büyüğüdür. Dikkatli ol. Çocuğa özgürlük tanı. İyi veya kötü diye ayrımlar yapma; her ikisinide kabul et ve her iki türün gelişimine de katkıda bulun. Bu senin meditasyona dönüşecektir sen de onlarla birlikte büyüyeceksin.
Sayfa 275 - Butik YayıneviKitabı okudu
43 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.