ne zaman meyveye dursa bir çiçek kaldığı yerden devam ediyor fırtına bulutlar valizini toplayıp gitsin istiyorum kıskanıyorum kimse girmesin baharla arama
Kimse kendi sonunu aklında tutamıyordu. Akılda tutamadıktan sonra evvel ve ahir arasında fark yoktu. Kaderini okurken şiddetle sarsılanlar, tekrar başa geldiklerinde unutuyorlardı sonlarının ne olduğunu. En kötü sonlar dahi hafızalarını bilemeye yetmiyordu. Bütün Kader desteleri ölümle nihayete ermiyordu. Yaşamla biten kader desteleri de vardı. Boğularak, yanarak, dövülerek ölmüş kişiler, satırları çığlıklarla okusalar bile evvele dönünce ahiri yine kaybediyorlardı belleklerinde. Baş ve son, Kubbe’ nin halkaları kadar içiçeydi. Tepeden gelen ışık, başlangıç ve bitişi bağlamaya yetmiyordu.