Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beril

''Onlar açmazlarının farkında değildiler. Sertliği, baskıcılığı, güvensizliği ve kavgacılığı erdem sandılar. Aldıkları canlarla gururlandılar. ''
Reklam
Aşağı ve ikincil konumlarının hırçınlaştırdığı, komplekslerinin boğuntusundaki kadınların yetiştirdiği çocuklar, kendilerinden emin, güvenli, sevgi dolu, dengeli ve özgürlüklere ve haklara saygılı, barışçı kimseler olamazlar.
Ataerkil değerler, iç barışı zedeli, düşün dünyasında şiddetin hüküm sürdüğü "potansiyel zorbalar" yaratmaktadır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Önkabullerin içine soktuğu kalıp için de o "Biyolojik bir olgu olan duygulardan korkan, bu yüzden kendini zayıf hisseden ve güçlü olmak, özgüven kazanmak için şiddete başvuran bir saatli bombadır"
''Töre ve namus cinayetlerinde kadınların azmettirme konusunda küçümsenmeyecek bir rolü var."
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
TBMM Araştırma Komisyonu 2005 yılında töre ve namus cinayetlerinin nedenlerini ortaya koyan bir rapor yayınladı. Raporda şöyle denmekteydi: " Cinayetleri işleyen kişiler üzerinde ailenin ya da aşiret türü toplulukların baskısı o denli fazladır ki, kişi topluluktan dışlanacağına hapse girmeyi yeğler".
Sayfa 175Kitabı okudu
Aristoteles: "Erkeklere kadınlardan uzak durmalarını ve buna karşı oğlancılığı öğütlemiş", Sokrates de " Oğlancılığı yüksek kültürün bir işareti olarak övmüştü"
Sayfa 174Kitabı okudu
''Bilindiği gibi, siyah yasın, kederin rengidir. Yakındoğu'da kadının karalar giymesine karşın, erkeklerin lekesiz beyazlar giymesi ilginçtir. Sanki yaşam kadınlar için yas, erkekler için bayram yeridir. ''
Eski Babil malzemesi içinde bolca bulunmaktadır; bunlardan anlaşıldığı kadarıyla, ortalama erkek kölelerin iki katı kadın köle satılıyordu.
Korku, tiksinti, içerleme ve istek gibi karmaşık duyguların yoğun baskısı altındaki erkeğin kadına karşı tutumunda, bir yandan küçümseme ve buyruğu altına alma eğilimi görülürken, diğer yandan yüceltmeyi de içeren güzellemeler düzme edimi bir çelişki gibi görünmektedir.
Reklam
Denizcileri büyüleyip ölüme çeken sirenler, erkekleri sorgulayarak öldüren Sphenks, ölü erkeklerin üzerinde dans eden Tanrıça Kati, yenilmez Samson'u gücünden eden Deliah, birleştiği Holoferens'in kafasını kesenjudith ve Yahya'nın başını atının üstünde taşıyan Salome, erkeklerin bilinçaltına nüfuz eden kadın korkusunun bilince çıkmış simgeleri olmaktadır.
''Kuzey Afrika kabilelerinde adet kanamalı bir kadına dokunan erkeğin öleceğine inanılır. Kadın korkusunun izleri Tevrat'ta bile bulunmaktadır. Hatırlanacağı gibi orada da adet gören kadın, dokunulması istenmeyen "murdar" bir varlıktır.''
Kadına düşman bir sürüngene, yılana çevrilen Lilith de bir kadındır. Burada, yılanın kişiliğinde kadının kadına olan düşmanlığının sembolik bir ifadesi dile getirilmektedir. Mitoloji, bu öyküde sanırız sosyopsikolojik bir gerçeğe de gönderme yapmaktadır: Ataerkil toplumun erkeği tarafından seçilen olma durumuna düşürülmüş kadının, hemcinsine karşı beslediği hırçın bir rekabet duygusu...
Erkek, kadını bedeni üzerinden aşağılamaktadır ama aynı "aşağılık" beden içinde oluşmakta ve üstelik bu bedenin ''en aşağılık organı" aracılığıyla dünyaya gelmektedir. Bu, onun açısından kabul edilmesi olanaksız bir durumdur. Tinsel· ve düşünsel anlamda böyle bir paradoksu yaşayan egemen, sorunun içinden gerçeği yadsıyarak çıkmaktadır: O kadının bedeninden değil, kadın onun bedeninden gelmiştir.
720 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.