Kaldı işte...
Gülen yüzüm çocukluğumda,
Aşka inancım onda,
Mutluluğum bir salıncakta...
Sonra o gitti, ben düştüm, kanayan dizim iyileşti.
O gelmedi. O gelmedi ve ben büyüdüm.
Bir gülüşü vardı, çocuk parkında oynayan masum çocukların gülüşlerini andıran.
Gözleri vardı, bayram sabahı yol gözleyen yaşlı teyzelerin gözlerine benzeyen. Gözlerini dikip beklediği o yolda, ben olamadım beklenen.
Varlıkla yokluğun, açlıkla tokluğun sınırında çabalayıp duruyorlardı. Ne kadar kısaydı, ne kadar güçsüzdüler ağanın ve doğanın karşısında! Ne kadar da kolay kandırılıyorlar, çabuk uyutuluyorlardı...
Onlar her zaman kaytarır arkadaş. Onların yapısı öyle, gene kaytaranlar oldu. Asıl tehlikelisi de kazanılacak zaferin kârını yarın aralarında paylaşmaya kalkacaklar. Eğer uyanık olmazsak bunu da yaparlar.