Efsane denilebilecek bir kitap. Kitap yazılalı 175 yıl olmuş ve bugün hala okunuyor, saygıyı kesinlikle hakediyor. Fakat o günden bugüne benzer konular çok işlendi ve artık bu kitaptaki hikaye klişe kalıyor. Sadece Yeşilçam'da bile bu romana benzer senaryosu olan onlarca film vardır. Konunun etkileyiciliği bence yıllar içinde düşmüş.
Yazar bu hikayenin gerçek bir hikaye olduğunu ve kendisinin sadece bir anlatıcı olduğunu iddia ediyor. Kitabın açıklamasında da o dönemin ünlü kadınlarından Marie Duplessis'ten etkilenerek bu kitabı yazdığını belirtmişler. Kitabın başında yazar "henüz uyduracak yaşa gelmedim, şimdilik anlatmakla yetineceğim" diyor, gerçekten de öyle yapıyor. Kitabın kurgusu bence çok zayıf, bu hikayeyi bize hikayenin karakterinin ağzından anlatmaktansa tanrısal bakış açısıyla anlatsa ve hiçbir ön hazırlık yapmadan direkt iki karakteri tanıştırıp kitaba başlasa bence çok daha etkileyici bir kitap olurmuş. Fakat kendisinin de dediği gibi henüz uyduracak yaşa gelmedi, kitabı yazdığında 24 yaşındaymış.
Kitaplığınızda rastlarsanız ve okuyacak başka bir kitabınız yoksa okuyabilirsiniz, sıkmaz ama fazla etkilemez. 8.9 puan verilmiş gidip alayım diyip alırsanız hayal kırıklığı yaşamanız yüksek ihtimal. Döneminde güzel olan, kendisinden sonraki birçok esere (Örnek: İntibah) ilham kaynağı olmuş fakat anlattığı konu yıllar içinde etkileyiciliğini kaybetmiş bir kitap.
