Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
In Defence of Politics (Siyaseti savunmak) başlığıyla 1962 yılında yazdığı kitabıyla Bernard Crick'in deyişiyle siyase­te ilgisizliğin nedenlerinden biri, bu durumun düşmanlarından birinin "duyarsızlaşmak" olduğunu unutmamak gerekir. Öz bir ifade ile daha iyi işler için siyaseti savunmak durumundayız.
Sayfa 68 - PdfKitabı okudu
Demokrasinin popülist hali, akıldan daha çok bir uyarılma siyasetidir ama aynı zamanda ya liberal demokratik yada yurttaş cumhuriyetçisi bir tavırla çözülmesi gereken ciddi sorunlardan saptırma siyasetidir.
Reklam
Çaylar hazırsa, George Orwell floodu geldi buyurun buyurun :)
✍️1984 ve Hayvan Çiftliği gibi iki kült romanın yanında dünya edebiyatına pek çok eser bırakan, distopya türünün en önemli temsilcilerinden George Orwell’ın (25 Haziran 1903 – 21 Ocak 1950) hayatındaki bazı dönüm noktalarına kısaca göz atalım… 🔎 1- George Orwell, gerçek adıyla Eric Arthur Blair, 25 Haziran 1903'te İngiliz sömürgesi
İnsanın adalete olan eğilimi, demokrasiyi olanaklı kılıyor ama insanın adaletsizlikteki becerisi, demokrasiyi gerekli kılıyor.
Sayfa 110Kitabı okudu
Karşılıklı güven olmadan tiran devrilemezdi.
Haberleri haber yapan paniktir, karşılaştırmalı istatistikler sıkıcı ve iddialıdır.
Reklam
Demokrasi ve Popülizm
Demokrasinin popülist hali, akıldan daha çok bir uyarılma siyasetidir ama aynı zamanda ya liberal demokratik ya da yurttaş cumhuriyetçisi bir tavırla çözülmesi gereken ciddi sorunlardan saptırma siyasetidir.
En büyük sanat, sade konuşmaktı; basit bir dili ortak duygu ve bilgelikle harmanlamaktı. En beter sanat ise gaza getirici konuşma olarak adlandırılabilirdi.
Demokrasiler kendilerini savunmak zorundadır.
Zamanımızın ulusları, insanlarının koşulların eşit hale gelmesini önleyemez. Ama eşitlik ilkesinin onların esaretine mi, özgürlüğüne mi; bilgiye mi, barbarlığa mı, refaha mı, zavallılığa mı yol açacağı kendilerine bağlıdır.
Reklam
. Siyaset düşünürü Bernard Crick'in ifade ettiği gibi, 'Ben, ortak bir isim konusunda mutabık olamayan bir ülkenin vatandaşıyım." Çoğu insan 'Britanya' dediğinde 'lngiltere'yi kastetmektedir ve kimi zaman du bunun tam tersini. 'Britanya' teknik terim bağlamında 'Büyük Britanya' ( İngiltere, lskoçya ve Kuzey İrlanda) ya da Birleşik Krallık ile aynı anlama gelmemektedir. Hakların devredilmesi, lskoçya ve Galler ulusal hislerinin daha yoğun bir şekilde hissedilmesini sağlayacaktır -gerçekteyse lskoçya tam bağımsızlık talebinde bulunabilir. Şayet anayasa yürürlüğe girerse, Kuzey İrlanda'nın hem İrlanda hem de Britanya Adası'yla bağlantıları olacaktır. Konu bununla da sı­nırlı değildir: Britanya kısmen sahip olduğu imparatorluk ruhunun bir mirası olarak geniş etnik ve göçmen azınlıklara sahiptir. Bu çeşitlik, ulusal kimliği yeniden gündeme getirme teşebbüs­ lerini başarısızlığa uğratabilir. Bu durum tam anlamıyla 'kozmopolit ulus' kavramıyla yakından bağlantılıdır.
Siyaset düşünürü Bernard Crick'in ifade ettiği gibi, 'Ben, ortak bir isim konusunda mutabık olamayan bir ülkenin vatandaşıyım
Hassas Ayarı kabul eden bilim adamlarından şuan aklıma gelenleri şöyle bir sayayım; Stephan Hawking, Brian Greene, Roger Penrose, Paul Davies, Martin Rees, Max Tegmark, Leonard Susskind, Stevan Dick, Robin Collins, John Lennox, Bernard Carr, John Barrow, John Polkinghorne,Fred Hoyle, Frank Tipler, Steven Weinberg, Richard Dawkins, Francis Crick, George Ellis, Jean Guitton, Grichka Bogdanov , Igor Bogdanov, Robert Adair, Luke Barnes, Aguirre, Wilczek,Leslie Orgel, George Greenstein, J.S.Lewis, W.Press, George Wetherill, Frank Prees, Raymond Siever, Bill Bryson, Peter D.Ward , Donald Brownle, Rodney Holder, C.J. İhsam, Stephen Meyer, Owen Gingerich, Hugh Roos....benim aklıma şuan gelen bunlar. Size herhangi bir bilimsel konuda bir iki dakikada aralarında nobel ödüllü fizikçilerde olmak üzere bu kadar bilim insanı sayabilecek var mı? Hassas Ayar bilimsel bir gerçektir, bunu inkâr etmek evrimi inkâr etmekten daha büyük bir yobazlıktır. Çünkü hassas ayarı kabul etmeyen bir elin parmağını geçmez ve onların da niye karşı çıktığı bellidir tıpkı bazı evrim karşıtları gibi...
...Crick de bir imge kullanarak demokrasiyi yönlendirmesi kadar batması da zor olan bir sala benzetir. Buna karşın monarşiler, tek adam rejimleri güzel bir gemi gibi gösterişlidirler ama aynı zamanda çok hızlı bir şekilde dibe giderler.
önsöz
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.