Hoşa gitmek için değil, hoşumuza gittiği için yazdık
Sayfa 18
Kabul edilmeyen dua
Gelmeyen beşinci mevsim
Lal kesilmiş bir cümledir
Yorgunluk
ve insan sonunda hep
YALNIZ DÜŞER
Gönül istiyor ki insanın insana, zulmü bitsin.
Sildirenler utansın!
Ne kültür bizimdir, ne sanat bizim
Ne bu dil bizimdir, ne lügat bizim
Ne Yavuz, ne Fatih, ne Kürşad bizim
Kitaptan sildirdik güzellikleri.
İnsan olmak küçük mesele değildir.
Ha gurbetteki çaresiz insan ha kafesteki zavallı kuş.
Sanatkârlar sansar, dâhiler şebek
Sözümü dinlersen hiç doğma bebek.
Ebû cehil ne anlar aydınlıktan? Hakikat kapısını kapatmaktır onun gayesi.
Yalnızlık... caddede, sokakta, evde
Ben beni özlerim; gurbet bu derim.
Mezarlıkta güler bir yaşlı dede
Yaşarır gözlerim; gaflet bu derim.
Okuduktan sonra birkaç dakika kelimelere bakakaldım.
Babanızın, ananızın hayatta bulunması, eşiniz ve çocuklarınızın olması, akrabalarınızın, dostlarınızın çokluğu, sizleri yalnızlıktan uzaklaştırıyorsa az düşünüyorsunuz demektir.
Bunca mânâ yüklü az cümle okudum.Kitabı okuyor
Hiç kimse fikrinden, imanından kovulamamıştır.
Tuttum yorgunluğu yordum dün gece.
İnanmışın da inkârcının da samimisine saygılar sunuyorum.
Kul o ki nefsini yularla güde
Mal o ki bekçisin muazzez ede
Dil o ki her yerde hâkkı konuşa
Yol o ki dosdoğru Allah'a gide.