Sevgili kitap dostlarım bugün karşınıza farklı bir eserle geldim. Okuduğuma mutlu olduğum ve bana farklı bakış açısı kazandıran bu kitap için yorumumu yazmaktan sevinç duyuyorum.
Sanrı; içerisinde 20’nin üzerinde konu başlığı bulunan bir eser. Hepsi birbirinden farklı ve özgün yazılar Cemal Bey’in hayatından büyük izler taşıyor. Kendisi yıllar önce hissettiklerini şimdiki kelimeleri ile harmanlamış ve okuyuculara Sanrı’yı sunmuş.
Yeraltı edebiyatına mensup eserde tabii ki kara mizah, içsel yolculuklar, geçmişin şimdiki zaman ile halüsinasyonu ve hayatın ‘’sanrısı’’ var. Kasvet, depresyon ve kayıplar var. En sevdiklerini bir gece ansızın kaybeden yazarın acıları var.
Her konu başlığında farklı bir tür ve duygu içeriyor. Kitabın içerisinde deneme, anı ve psikolojik tahlil bile var. Betimleme/ öyküleme konusunda okuyucuyu sıkmadan aksine merakta bırakan yazıları ile yazar okuyucuya bir okuma şöleni yaratıyor.
Böyle dolu dolu olunca, her duyguyu barındırınca haliyle her sayfa başka bir tatta. Okudukça kelimeleri, anlıyorsunuz sanrıdakileri. Üstelik oldukça yalın dili ama çok şey aktarıyor cümleleri.
İncecik kitaba bu kadar çok şey sığdırmak marifettir bence, bunu başaran yazara sevgilerlerle.