Kaç insan öldürünce zalim, kaç kitap okuyunca alim, kaç kilometre yol gidince seyyah, kaç diyar görünce gezgin, kaç hezimetten sonra bezgin olurdu ki insan ?
Kaç olunca çok ; kaçta kalınca azdı rakamlar ?
Neye göre, kime göreydi ölçüt ?
Aynı su değil miydi, patatesi yumuşatırken yumurtayı sertleştiren ?
Neydi ki bizi üç günlük dünyada kalp kırmaya yönelten sebepler ?
Derdin ölçütü neydi sahi ?
Ekmeği bayat olanın yanında pırlantası küçük olanın da derdi dert miydi gerçekten ?
Tüm bunlara verilecek cevap, bir tebessümden ibaret olamaz mı peki ?
Hayat kısa, gidilecek yol uzun. ~fk