Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ali Kemal Bey'in Genelgesi
Mustafa Kemal Paşa büyük bir asker olmakla beraber günümüz siyasetini o kadar iyi bilmediği için, büyük yurtseverlik ve gayretine rağmen, yeni görevinde asla başarılı olamadı. İngiliz Olağanüstü Temsilcisinin istek ve ısrarıyla görevden alındı ve bundan sonra yaptıkları ve yazdıklarıyla da bu kusurlarını daha çok açığa vurdu.
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
İttihat Terakki örgütünün genç liderlerinden Enver Bey'di. Henüz 33 yaşında generalliğe yükseltilmiş (5 Ocak 1914) ve Savaş Bakanlığı 'na (Harbiye Nazırlığı) getirilmişti. Bir süre sonra da Naciye Sultan ile evlenerek saraya damat olmuştu.
Reklam
Ruhi Bey, neden elinizi kana buladınız? İnsan hiç misafirini öldürür mü?
Sayfa 128
Dr.Nazım
Tütüncü Yakup Ağa müstearını kullanmasına rağmen Dr. Nâzım'ın birtakım alışkanlıklarıyla tedbirsiz davranışları dikkatli gözlerden kaçamamıştı. Yemişçizade İzzet Bey, bir gün tütüncü dükkanına girdiğinde gördükleri karşısında şaşırmıştı. Kapı ve pencereleri açık olan dükkânda tütünden eser yoktu. Üst kata çıktığında çok sayıda Fransızca kitap, dergi ve gazeteler hemen dikkatini çekti. Bazı tıp kitapları ise ilk bakışta göze çarpıyordu. Tütüncü Yakup ayrıca tüm yemeklerinde AVRUPALILAR GİBİ ÇATAL BIÇAK KULLANIYORDU. Bunlar, pejmürde kıyafetli, sakallı bir tütüncüden beklenmeyecek türden marifetlerdi.
Sayfa 64 - Kronik KitapKitabı okuyor
Dr.Nazım
Dr. Nâzım Bey, İkiçeşmelik'te bulunan Asmalı Mescid'in hemen karşısındaki köşe başında küçük bir dükkân açmış, kapının hemen üstüne de çarpık bir yazı ile Tütüncü Yakup yazılı kırık dökük bir tabela kondurmuştu.
Sayfa 62 - Kronik KitapKitabı okuyor
Dr.Nazım
Kimliğinin açığa çıkmasına yönelik anlatılan iki olayda Dr. Toledo ve Dr. Burla isimleri geçmesine rağmen bu hususta kesinlik yoktur. Bahaeddin Şakir'in evrakından çıkan bir mektupta ise olay şu şekilde anlatılmaktadır Dr. Nazım Bey'in Paris'ten beri tanıdığı Burla Efendi isminde bir doktor vardı. Nazım Bey'le Burla Efendi
Sayfa 60 - Kronik KitapKitabı okuyor
Reklam
Dr.Nazım
Selanik'te dolaşan Dr. Nâzım Bey bu rapor meselesine dair Paris'e Dr. Bahaeddin Bey'e yazdığı dördüncü mektubunda şöyle diyordu: Sabırsızlık etme! Burada boş durmadığımızdan elbette eminsin... İşler yolunda gidiyor. Kuvvet günden güne artıyor. Eserlerini henüz görmemekle ataletimize hükmetme. Raporumu yazmaya artık çok kalmadı. On, on beş gün sonra raporu alırsın."
Sayfa 57 - Kronik KitapKitabı okuyor
kancık vuruş
"Vermez çünkü Ertuğrul Bey... Hıristiyanı vermeyen, Müslüman olanı verir mi?"
"Bizim üniversiteli arkadaşlara söyleyeceğimiz Devlet Bey'in söylediklerinden farklı değildir: Senaryosunu kendi yazmadığımız hiçbir oyunun içerisinde olmayacağız."
"Nedir töresi sevdanın bilmem? ilk kez sevdalanıyorum çünkü. Lâkin yüreğimin gizini olduğu gibi aşikâr etmek isterim. Dilerim ki sevdam kadar sözüm de doğru ve temiz olsun. Sana sevdalandım Muradhan. Günlerce gözüm uyku tutmadı, söz tut­madı dudaklarım. Yaptığım her işe hayal bulaştı, düş bulaştı. Çoğu kez anlamadım hayalde miyim? düşte miyim? Toprağa düşen ilk tohum gibi, sabi bedenime düşen ilk sevda bu. Yüreği­min ilk cemresi. Bu yüzden ne töresini bilirim sevdanın, ne de hukukunu. Bildiğim sevdamın kendisidir. Bedenim içinde ikinci bir can gibi kımıldanıp durur. Lâkin bilemem sevdam sana mı­dır? suretine mi? Belki de her ikisi de tutar birbirini etle tırnak gibi. "Bilirim dilin laldir, lâkin aşikâr et bana yüreğini." Selvihan'ın bu sözü üzre Muradhan dedi ki, yedi sesiyle birden, yedi sesiyle gür ve delikanlı: "Sen bir Bey kızısın, ben bir oba uşağı, dünyadaki yerimiz birbirin tutmaz. Mezhebimiz bir değildir, nikâhımız tutmaz. Ben bir göçerim, sense bir dağlı, mekânımız tutmaz. Ben bir lalim, sense bir bülbül, kelamımız tutmaz."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.