Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Îyi dinle!" "Karanlık yeryüzünú sardığı zaman, Yıldızlar yere düştüğü zaman, Deryalar kuruduğu zaman, Merhamet unutulduğu zaman, Ateş yeryüzüne hakim olduğunda, Güneş Hilali doğacak Ve bir Türk, insanlığa tekrar adaleti getirecek. Atının yelesi alevden, okunun tüyü kartaldan olacak."
Reklam
Ağaç yeşeriyor, yapraklanıyor, çiçek veriyor...
Bazen bir fırtınadan kaçmanın en iyi yolu onu merkezine gitmektir. Korkuyla fırtınanın gelip sizi harap etmesini beklemektense siz onu göğüslerseniz, belki fırtınanın ötesine geçebilir, öylece hayatınızı kurtarabilirsiniz. Üstelik bununla da kalmaz, fırtınanın yolu üzerindeki insanların feryatlarını oturup izleme şansına bile erebilirsiniz! İşte bizim yolculuğumuzda belki böyle bir şeydi.
{...} affetmediği bir başka şey de {...} ihanet ve fesattı.
Bizim tarih kitaplarımızda dahi "Bizans zaten çöküyordu" lafı fethin nedenleri arasında gösterilir rahatlıkla. Yahu şimdi adama sormazlar mı, madem bu "Bizans" çökmek üzereymiş, Sultan Mehmet ve koskoca ordusu iki ay boyunca duvarların dibinde davul zurna çalıp oynadı mı?! Madem bu kadar kolaydı Bizans'ı alt etmek, neden ona sürekli kılıç bileyen Venedikliler ya da Papa onu bir an önce ele geçirip ipini çekmedi? Öyle ya adamlar ortada Katolik dışında Hristiyan bırakmazken işlerine gelmez miydi Konstantinopol'ü de "dindar" yapmak? Buradaki oyun belli; Bizans zaten çökecekti, diyerek Fatih'in başarısını küçümsemek. Hani kedinin uzanamadığı ciğere mundar demesi gibi bir şey!
Reklam
Bir tek ölüme çaresi yoktur. Bir de de kalp ağrısına. Bir de kara kara düşünmeye. Bir de elin, bacağın bir yerin koptu mu, onun da yerine yenisini getiremez. Duran kalbi de canlandıramaz. Àmàları da gördüremez. Dilin koparsa dikemez, kulağın kesilse yapıştıramaz...
Yere bir kan damlası daha düştü... Sonra yine karanlık...
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.