Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
Basit bir eylemdir nefes almak. Bu eylemi bilinçli olarak yapmayız, nefes almak aslında hayata icabet etmekten ibarettir, fakat aynı zamanda –ve yine bilinçdışı düzlemde– tetikte olmamızı, etrafta tehlike, yiyecek, aile bireyleri veya olası bir eş olup olmadığını kontrol etmemizi sağlar. Tek bir nefeste bütün dünyayı tahlil ederiz. Evreni tahlil
Sayfa 99 - Metis BilimKitabı okudu
“Bunlar Yaşlılığı Durdurur: Kahvaltılık tahıl: Yulaf, kara buğday gevreği, buğday ya da pirinç gevreği. Süt ürünleri: Soya sütü, az yağlı süt, gravyer ve permesan peynirleri, yoğurt. Ekmek çeşitleri: Kara ekmek, tahıllı ekmek, arpa, yulaf ve çavdar ekmeği Sebze, baklagiller: Brokoli, lahana, havuç, ıspanak, bal kabağı,
Bütün o iyi tanıdıklarımız çok sığ düşünüyorlar; duyguları çok yüzeysel, burunlarından ötesini gördükleri yok, tek sözcükle aptal hepsi. Kfa yetenekleri biraz daha gelişmiş olanlar ise düpedüz isterikler. Tahlil ve abes beyin etkinlikleriyle çürümüşler. Ağlayıp sızlarlar, nefret kusarlar, hezeyan halinde iftira yağdırırlar; insana yan yan yaklaşır, kaş altından bakar ve yaftayı yapıştırırlar: ''Hım, bir psikopat! '' ya da, ''Laf ebesi!'' Alnına nasıl bir yafta yapıştıracaklarını bilmedikleri kişileri de, ''Tuhaf bir adam bu, tuhaf!'' diye nitelerler. Ormanları sevmem tuhaflıktır... Doğaya, insana dolaysız, temiz, özgür bir yaklaşım kalmamış artık... Kalmamış işte!
Kemalistlerin makbulü olan Prof. Dr.
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
’nın “tavsiye kitapları” arasında bulunan
Şevket Süreyya Aydemir
Şevket Süreyya Aydemir
’in “Tek Adam” adlı, Atatürk biyografisinde yer alan sözler de Prof. Gürel’i teyit eder mahiyettedir. Aydemir; “Pakt hiç bir zaman ciddi bir askerî güç haline gelemedi.” diyor ve ilave ediyor; “Ve Balkan Paktı, hele Atatürk’ün ölümünden sonra, artık havada kalan bir anlamdan ibaretti.
Reklam
Köylüler çok sıradan, gelişmemişler, pislik içinde yüzüyorlar... Aydınlarla da iyi geçinmek çok güç. Yoruyorlar insanı. Bütün o iyi tanıdıklarımız çok sığ düşünüyorlar; duyguları çok yüzeysel, burunlarından ötesini gördükleri yok, tek sözcükle aptal hepsi. Kafa yetenekleri biraz daha gelişmiş olanlar ise düpedüz isterikler. Tahlil ve abes beyin etkinlikleriyle çürümüşler. Ağlayıp sızlarlar, nefret kusarlar, hezeyan halinde iftira yağdırırlar; insana yan yan yaklaşır, kaş altından bakar ve yaftayı yapıştırırlar: "Hım, bir psikopat!" ya da, "Laf ebesi!" Alnına nasıl bir yafta yapıştıracaklarını bilemedikleri kişileri de, "Tuhaf bir adam bu, tuhaf!" diye nitelerler. Ormanları sevmem tuhaflıktır. Et yememem de tuhaflıktır... Doğaya, insana dolaysız, temiz, özgür bir yaklaşım kalmamış artık... Kalmamış işte!
Sayfa 36 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Okuma kültürün hiçbir çaba sarf etme­den boş bir levha olan beyinde kendine yer bulduğu standart sosyal bilim modeline tamamen karşıt durarak kültür ve be­yin düzeninin nasıl ayrılmaz biçimde birbirine bağlı olduğu­nu göstermektedir. Uzun kültürel tarihleri boyunca insanlar aşamalı olarak görsel sistemlerini vekil dil girdileri olarak kullanabileceklerini keşfetmiş ve böylece de okumayla yaz­maya ulaşmıştır. Aynı zamanda diğer başlıca insani kültürel özelliklerin nasıl benzer bir tahlile tabi tutulabileceğini tar­ tışacağım. Matematik, sanat, müzik ve din de aynı biçimde, yüzyıllar süren kültürel evrim tarafından şekillenerek ev­ rimleşmiş ve primat beyinlerimize yayılmış aygıtlar olarak görülebilir.
onsuz yaşayamadığımız kandırılma isteğimiz…
Afazi koğuşundaki tonal agnozisi olan hastalardan Emily D. de Başkan’ın konuşmasını dinleyenler arasındaydı. Sağ temporal lobda bir gliom vardı. Eski bir İngilizce hocası ve kendi çapında ünlü bir şair olan Emily D.‘nin dile karşı ender rastlanacak türden bir duyarlılığı ve güçlü bir tahlil ve ifade yeteneği vardı. Emily tam da bahsettiğimiz karşı
Atatürk, Balkanları ve Türkiye'nin kaynadığı o harp yıllarında herhalde kendi çalışma huzurunu temin etmek gayesiyle hemşiresinin mektebe devam etmesine müsaade etmemişti... Bu yüzdendir ki Makbule Atadan'ın tahsili hususiydi.... Bunun sebebini de öğrenmek istedim... Makbule Hanım, gülümsiyerek şu cevabı verdi: Erkânıharp zabiti çıktığı
124 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.