Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Reklam
Allah'la pazarlığı böyle bambaşkaydı!..
Vay! Artık yaya yürürnemeye de mi başladı? Estağfurullah! Kendisine her ders için bir İngiliz lirasını ayak teri, hayvan kirası adıyla veriyorlardı. Mademki sonsuz cömertlik sahibi Allah bu geliri de Rakım Efendi'ye şu isimle verdi, artık Rakım Efendi'nin bu nimete şükür olarak ders günleri Beyoğlu'na hayvanla gidip gelmesi gerekir. Hatta sabahleyin de niçin bir hayvana binmemiş olduğuna da üzüldü. İşte bizim Rakım'ın Allah'la pazarlığı böyle bambaşkaydı!
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor
"Kadınlar," diyor bir ses zihninin derinliklerinden. "Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun."
Sayfa 1 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
"Kadınlar...Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun."
Reklam
Bütün erkeklerin içinde büyümemiş bir çocuk oldu­ğunu okumuştum
ben unutulmak istemiyorum arkadaş, insanlar beni hep hatırlasın
"Kafayı niye ölüme takıyorsun abi? Daha biz genciz," diye Nihat itiraz edecek oldu, yanıt hazırdı: "Ama öleceğim, siz de öleceksiniz. Çocuklarınız da ölecek, insanlar bizi unutacak. Yüz yıl, bilemedin yüz elli yıl sonra kimse bizim yaşadığımızı bilmeyecek. Var mıydık, yok muy­duk belli olmayacak."
Niye özür dileyesin oğlum. Yanlış olan sen değilsin ki onlar."
Reklam
Beyoğlu'nun, Cihangir'in o kışkırtıcı kalabalığında, tarif edilemeyen bir çekicilik vardı:Caddede birbirilerine çarpa çarpa yürüyen kızlı erkekli öğrenci kalabalığı, iki yana sıralanmış müzik dükkanlarından yükselen etnik müzik karmaşası, koftecilerden, hamburgercilerden yayılan kokular,genc kız kahkahaları, sinema afişleri,genç yüzleri parlatan ışıklar, sanat galerileri,çevreyi şaşkın şaşkın süzen turistler,rock,caz,hip-hop kulüpleri,türkü barlar,pos bıyıklı erkekler, travestiler, uzun saçlı küpeli oğlanlar, pavyonlardan çıkan yıpranmış, ağır makyajlı konsomatrisler, Balık Pazarı'nın çıldırtıcı yeme içme şehveti, çıplak ampuller altında pırıl pırıl pırıldayan balıklar,renk renk meyve,sebze yığınları, peynir, pastırma dükkanlarından yayılan çemen kokusuna karışan ağır anason...
Bir adam hem Avrupa dili bilir, hem Beyoğlu terzilerinde giyinir, hem de padişaha söverse konağında ona antika bir koltuk verirdi..
"Çaresizlik nasıl da acıtıyor insanın yüreğini."
kaybetmiş insanları, kazananlardan daha yakın bulurum kendime. Onların yaşadıklarında çok daha fazla merhamet vardır, çok daha fazla acı.
Sayfa 409
Ben Beyoğlu'nun doksanlarını yaşamak isterdim. Translar, yazarlar, çizerler, şairler, rock müzisyenleri… Düşünsenize hepsi bir aradaymış.
Sayfa 83 - Karakarga YayıneviKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.