Kitapları sadece zevk için okurum. Bir şeyler öğrenmek için okuduğumda da, yalnızca bana benliğim­le ilgili bilgi veren ve nasıl iyi yaşayıp iyi ölebileceğimi söyleyen kitaplara bakarım.
Sayfa 77 - Aylak Adam Yayınları
Allah katında müminlerin en değerlisi "takva" sahibi olanlardır. Takva meslek-makam-servet-bilgi vb. gibi özelliklerin ötesinde bir seçkinlik ölçüsü asalet timsalidir. Takva sahipleri İslâm ahlâkını temsil edenlerin ta kendisidir. Onlar fazilet, basiret, cesaret, cömertlik, ibadet, sabır, şükür vb. gibi İslâm ahlâkının bütün unsurlarını taşırlar. Bu münasebetle "adalet" yani nizamın teşkili konusunda söz sahibi olmaya yetkilidirler.
Reklam
Bilgi ne garip bir şeydi. Şişede hapsedilmiş bir cin gibi yıllarca duruyor,senin gelip kapağını açacağın günü bekliyordu.
339 syf.
·
Puan vermedi
Bəzi kitablar üçün istifadə olunan bir cümlə var: "Məktəblərdə dərs kitabı olaraq oxudulmalıdır." Mən Cemil MERİÇ'in bu möhtəşəm əsəri haqqında bunu deməyəcəm amma, kaş ki Universtetlərdə bu kitab oxudulsa. Gəncliyin həyatına yol verəcək ünsürlər arasında bu dahi fikir və təcrübələrin də qatqısı ola.. Müəllif bu kitapda iç və çöl
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821bin okunma
Bir insan olarak ben eğitimli bir barbarım.. Kitap okur, düşüncelerimi ifade eder ve son derece teknik alanlarda bilgi sahibi olurum.. Aynı zamanda zihinsel ve fiziksel olarak kendimi geliştirmekten geri durmam.. Kaslarımdaki sızı zihnimi yorana kadar koşarım.. Ben barbarım..
Astroloji sonunda, gözlemler, matematik ve olaylar muhasebesiyle karılmış karmaşık düşüncelerin, dindarlık kisvesi altında entrikaların çevrilmesine yol açan garip bir bilgi birikimine dönüştü.
Reklam
15. yüzyılın kuzey Avrupası, orta çağı en derin bir biçimde dile getirmekten geri kalmamıştı. Yeni edinilen bilgiler, insanların dini inançlarına meydan okuyor ve tedirginlik yaratıyordu. Ölüm çırpınışları üzerinde duran ve bunları önemle canlandıran 15. yüzyıl sanatı, bilgi ile inanç arasındaki bu trajik çatışmanın bir ifadesi olarak görülebilir. Bu bakımdan, İtalya’nın insanoğlunun büyüklüğünü yücelttiği ölçüde, kuzey ülkelerinin Hristiyanlığa sığındığını ve insanoğlunun önemini azaltmaya yöneldiğini söyleyebiliriz. Rönesans ruhu, işte bu tür sınavlardan geçerek yavaş yavaş ilerledi.
… bir insanın zeki olup olmadığına karar veremeyen, ancak onu alışıldık zeki insan imgesinin içine oturttuktan, onun okul eğitimine, bilgi birikimini, hangi üniversiteden mezun olduğunu anladıktan sonra o kişinin zeki olduğuna inanan insanlar da var.
Sayfa 152Kitabı okudu
İşte bu bilgi yığnının altında bir gün vicdanımı tahlil ettiğim vakit hayretler içinde garip bir terkip kesildiğimi fark ettim. Ben küfür ile imandan, ikrar ile inkardan, tasdik ile kuşkudan meydana gelmiş bir şey olmuştum.
Bir Emir Nasıl Yazılmalıdır?
4. Emri Alanın İktidar Derecesi ve Bilgisi: İyi yetişmiş astlarla iş görüldüğü zaman, onlara yalnız, elde edilmesi istenen maksadı söylemek ve uygulamada alınacak tedbirleri onlara bırakmak kafidir. Sebebi: İlk olarak, onların harekette serbestisini azaltmamak. İkinci olarak; çünkü, genellikle ayrıntıların tamamı ancak bizzat arazi üzerinde işin başında kavranır. Ve emrin verildiği zamanla geldiği zaman arasındaki müddet zarfında durum değişebilir. Bir de acil durumun gerektirdiği istisnalar dışında, ast, üstün hukukunu gasp etmekten kaçınmalıdır. Astı, geniş bir şekilde harekette muhayyer* bırakmak, emirdeki maksadı kaybeder. Veyahut bütün sorumluluğu asta yüklemekten başka bir şeye yaramaz. Halbuki, "Bir birlik kumandanının birinci vazifesi gerekli emirleri vermek ve işlerin oluşunu tesadüfe bırakmamaktır." Düşmana, kendimize, maksada dair asta verilecek bilgi, kendi vazifesinin yerine getirilmesinde ahvali değiştirse bile, bir karar alınmasına dayanak olacak kadar verilmelidir.
Sayfa 31 - Emirlerin Yazılması - *Muhayyer: Seçmeli, beğenmeye bağlı.Kitabı okuyor
Reklam
15. yüzyılda Avrupa sanatı, dünyayı düşünsel düzeyde, çok geçmeden artık duygusal ve hayal kurmaya dayanan taşkınlıkların konusu olarak değil, ama bir bilgi nesnesi olarak görecekti. Dolayısıyla sanatçıların üzerinde durdukları temel sorun, artık derinliğin ve mekansal değerlerin canlandırılmasıydı. Üç boyutluluk konusunda duyulan tutku heykeltraşlığı bütün öteki sanatlardan daha yüksek bir düzeye yerleştirdi ve bu tüm Avrupa’da yüzyılın sanatsal birliğini sağlayan ilke haline geldi. Floransalı sanatçılar mekansal değerlere yönelen irdelemeyi akılsal yollardan gerçekleştiriyor, mekanı bir geometri ağının içine sokmaya çalışıyorlardı. Dünyaya bir muhabir gözüyle bakan sanatçılar, araştırılması gereken uçsuz bucaksız bir alan, insan ve doğa dünyasına ait sayısız fon çeşitleri bulmuşlardı. Bu irdeleme İtalya için şaşmaz bir bilimdi ve Leonardo resim sanatını insan bilgisinin baş taci haline getirmeyi düşünüyordu. Çünkü onun için yeryüzündeki formları tasvir etmek dünyanın bilimsel açıdan incelenmesini gerekli kılıyordu.
Muharebeden evvel ve hatta çoğunlukla muharebeden sonra bile düşman kuvveti hakkında nadiren kesin bilgi elde edilir. Arıburnu ve Anafartalar'da yapılan muharebelerin hiçbirinde aldığım raporlarda düşmanın kuvvetinin doğru olarak takdir edilebilmiş olduğuna tesadüf etmedim. Bu sebeple; Taarruz mu etmek lazımdır? Müdafaaya mı karar vermek uygundur? Muharebeden kaçınmak mı gerekmektedir? Bu hususlara, düşmanın varsayılan kuvvetinden çok, vazife ve vaziyet karar verdirir. Düşmanın maksadını anlamaya, hiç olmazsa vazifemizin yerine getirilmesini zorlaştıran niyetlerini takdir etmeye çok büyük bir dikkatle çalışmak lazımdır.
Sayfa 27 - Taktik Meselesinin Çözümüne Dair Bazı NasihatlerKitabı okuyor
"Mektep, bilgi imal eden bir fabrika hâlinde çalışmasın ve gençlerin yalnız zekâları üzerinde kalmasın, iradeleri üzerinde de dursun ve onların ruhi terbiyelerini yapsın."
Sayfa 15 - E-kitapKitabı okuyor
155 syf.
·
Puan vermedi
Yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmaktır.
Kitap Viktor E. Frankl adlı psikiyatristin İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi kampında bulunmasıyla ve yaşadıklarını anlattığı bir otobiyografisiyle başlıyor. Ve bu şeyleri yaşarken insanın anlam arayışı nedir? Nerededir? Nasıl bulunur gibi sorulara da cevap veriyor bence. İkinci kısmında ise "Logoterapi" kavramını açıklayarak o kısımla ilgili düşüncelerini söyler. Kitabın bilgi kısmı daha çok bu kısımdadır. Neden daha önce fark edip de okumadım diye düşündüğüm bir kitaptı benim için ve birçok şey kattığını düşünüyorum bana. İncelemimi kitaptan bir alıntıyla sonlandırayım. "Yaşamak acı çekmektir; yaşamı sürdürmek, çekilen bu acıda bir anlam bulmaktadır. Eğer yaşamda bir amaç varsa, acıda ve ölümde de bir amaç olmalıdır. Ama hiç kimse bir başkasına bu amacın ne olduğunu söyleyemez. Herkes bunu kendi başına bulmak ve bulduğu yanıtın öngördüğü sorumluluğu üstlenmek zorundadır."
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,1bin okunma
Resim