Gönül ister ki, okullarımız, ilkinden yüksek öğrenimin sonuna kadar, derece derece gençlere öğrenme ve yetişme yolunda güvenle yürümenin yolunu öğretsin; çalışıp başarılı olmanın sırrını göstersin. Okul, bilgi üreten bir fabrika halinde çalışmasın ve gençlerin yalnız zekâları üzerinde kalmasın, iradeleri üzerinde de dursun ve onların ruh terbiyelerini yapsın. Çünkü insanın kıymet ve kuvveti, bilgisinin genişliğinde olmaktan çok, benliğine sahip ve iradesine hakim olabilmesinde; iyi huylarında ve ruh terbiyesindedir. İrade ve ruh terbiyesi ise, ayrı bir iştir. Bu, ders ve kitap okuyup ezberlemekle elde edilmez. Bununla beraber, herkes biliyor ki, haddini aşan sınıf mevcudu ile dolup taşan okullarımızın hiç üzerinde durmadığı işlerden biri budur
Panik alanında, sizin bil­gi ve becerinizle yönetebileceğinizden daha fazla belirsizlik vardır; kendinizi boşlukta ve tehlikede hisseder, bir an önce o durumdan kurtulmak istersiniz. Panik alanından kaçan kişi keşif alanına değil, kendini tamamen güvende hissedebilece­ği konfor alanına dönmek ister. Bir süre konfor alanında ka­lır, daha sonra yeniden yavaş yavaş keşif alanına girmeye baş­lar. Keşif alanında kendine güveni tekrar arttıkça panik alanı­nın kıyılarında gezmeye cesaret gösterir. Konfor, keşif ve pa­nik alanlarına giriş ve çıkışlarda bireyler arasında farklar göz­lenebilir.
Sayfa 97
Reklam
Etienne Gilson
"İki değişik tasdik tarzı vardır: Dinî inanç ve aklî bilgi. Bir şeyin doğru olduğunu akıl yoluyla biliyorum, çünkü onun doğru olduğunu görüyorum. Öte yandan bir şeyin doğru olduğuna inanıyorum çünkü onu Tanrı söyledi. Bu iki durumda benim tasdikimin sebebi özellikle farklıdır, sonuç olarak bilim ve imanın iki farklı tasdik tarzı oldukları kabul edilmelidir.... Eğer bunlar iki değişik bilgi türüyseler o zaman biz hiçbir zaman birinden diğerinin fonksiyonunu yerine getirmesini istememeliyiz.... Tanımı gereği iman, aklın, doğru olduğunu görmediği şeyi, aklın tasdik etmesini ima eder.... Sonuçta, imanla ilgili bir eyleme aklî delil yol açamaz, tersine bu eylem Irade'nin bir müdahalesini gerektirir."
Bilgi arttıkça, ızdırap artar.
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
Divan-ı Lügatüt Türk ve Balasagunlu
Zira, bilgili, akıllı ve hakim (bilge) hükümdarın, her iki dünyada da makamı yüksek olur. Zira her türlü iyilik akıldan gelir.Akıllı insan büyüktür, akıl insan için bin türlü faziletin başıdır. Akıllı olmak kadar aklın kıymetini bilmek de mühimdir. Gece gibi karanlık olan insanı akıl meşale gibi aydınlatır. Bey, memleket ve kanunları bilgi ile ele alır, akıl ile yürütür. Demek ki aklın tek başına büyük bir ehemmiyeti de yoktur. Dolayısiyle iyi bir hükümdar halkı asıl bilgi ile elinde tutmalvdır. Zira, bilgi olmazsa akıl tek ba ına pek işe yaramaz. Zaten, aslında bütün insanoğullarının menşei büyüktür, seçkinler ise bilgi ile temayüz ederler
🎯 BENİM DE BANKAM VAR 🎯 Mobbing Bank Türk Fırtınası. Bilgi, ahlak, erdem, adalet ve insanlık bankası. Sizin bankalarınız gibi karşılıksız para basarak muhtaç ürettirip sömürmez. Faizden, soygundan, talandan, tefecilikten insanları, insanlığı, doğayı, diğer canlı yaşamını korur. Sizin gibi her değeri satılık yapmaz, sizin gibi kendini satmaz ve bunu şiddetle reddeder. Sermaye siyaset ortaklığı bu zalimliğe kitap ile MUHTIRA veren ve Atatürk'ün Nutuk kitabının devamı olarak yazılmış tek kitap. Önder Karaçay
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.