Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Öyle kaygılı bir sabırsızlıkla beklenen bir gündü ki bu, öyle önemli sonuçlara gebe, gene de işte, gelip çattığı halde bu sonuçlar, akıl gözünün işleyemeyeceği kadar kalın bir bilinmezlik perdesinin ardında gizliydi.
Sayfa 581 - CanKitabı okudu
'Seni nasıl sevdiğimi bilmiyorum. Bilinmezlik içinde sevdim seni. Yanarken gıkım çıkmadı lâkin söndüğünde acıdı canım...'
Reklam
Din ve bilinmezlik.
° "...Zira her şeyin Tanrıyı ifşa ettiği doğru değildir, ve her şeyin Tanrıyı gizlediği de doğru değildir. Fakat öncelikle doğru olan, onun kendisinin sapanlardan gizlediği ve arayanlara kendini ifşa ettiğidir..." ° Eğer Tanrı kendisini sürekli insana ifşa etseydi, hiçbir surette Ona inanmanın bir değeri olmayacaktı. ° Tanrının varlığıyla ilgili akli araştırmalar, Tanrının gizliliğinden dolayı zorunlu olarak başarısızlığa mahkum olacaktır. ° Son noktada akıl imanın temeli değildir, bilakis iman aklın temelidir, "bilmek için inanmak" söz konusudur.
varlığını yok et ve bilinmezlik toprağına göm; çünkü gömülmeyen şey bitmez.
Sayfa 184Kitabı okudu
Dünyanın en kötü şeyiydi habersiz kalmak
Sonuç ölüm bile olsa, bu acı sizi bir miktar dibe sokar ve sonrasında bir şekilde unuturdunuz her şeyi ve hayatın ritmine kapılırdınız. Çünkü insan öyle bir canlıydı. Eninde sonunda unuturdu. Ama bilinmezlik... Öldü mü, yoksa hasta mı? Birilerinin eline mi düştü ne oldu? İşte bu soru, yani bilinmezlik kadar nöronlara acı veren bir şey yoktu.
' Bir masa, kimsenin eli dokunmaksızın hareket ediyorsa bu hareketi ölmüş dedemin veyahut büyükannemin ruhuna dayandırmanın manası yok­tur. Çünkü masayı, etrafında bulunan kişilerin sinir akımları mı oynatıyor; büyükannemin ruhu mu? Toplanan kişiler; masayı nasıl oynattıkarını kendileri bilemedikleri halde bunda büyükannelerinin ruhlarının etkisi olduğunu nereden anlıyorlar? Bu bilinmezlik her iki taraf için de aynı derecede ispata muhtaçtır. '
Sayfa 133 - İş Bankası Kültür Yayınları pdfKitabı okudu
Reklam
İnsanın hayatı, gerçekleşme anı şüpheli bir tehlikenin tehdidi altında kalırsa bu hal gerçekleşeceği kesin bir beladan daha korkunçtur. Çünkü insan ne zaman , neye uğrayacağını bilemediğinden bu bilinmezlik içindeki rahatsızlığı daha dayanılmaz olur.
Sayfa 50
İnsanın hayatı, gerçekleşme anı şüpheli bir tehlikenin tehdidi altında kalırsa bu hal gerçekleşeceği kesin bir beladan daha korkunçtur. Çünkü insan ne zaman, neye uğrayacağını bilemediğinden bu bilinmezlik içindeki rahatsızlığı daha dayanılmaz olur.
İnsan da kırılmaktan, zayıf yerlerini göstermekten korkar. Yeni ve bilinmezlik içeren deneyimler, bizi yaralanmaya açık hâle getirdiği için zorlayıcıdır. Ama kendimizi korumak için bu yeni alandan kaçınmak da bizi değişimden, gelişimden uzaklaştırır. Yaralarımızın fark edilmesi ve yeniden yara alabilmemiz ihtimaline rağmen, kırılma ihtimaline açık kalarak yeni bir deneyime başlamak cesaret gerektirir. Bu cesareti bulmak her zaman kolay değildir. Zorlayıcı hisler, uzaklaşma eğilimimizi artırır.
Neden hiçbir yenilik benim için yoktu? Hiçbir bilinmezlik, hiçbir tat, hiçbir rüya? Ve ben neden bu kadar uzun yaşamıştım. Yirmi üç sene ve gelecek yıllar için hiç yeni bir şey kalmamıştı.
Reklam
'İnsanoğlunun bilmeye, anlamaya gereksinimi vardır ve onun için hiçbir şey bilgi yoksunluğu kadar sıkıntı verici olamaz. Düşmanının ve oluşturduğu tehdidin nasıl bir doğaya sahip olduğunu tanımak, ne kadar korkutucu olursa olsun belirsizlik içinde kalmaktan bin kat daha güven vericidir çünkü bilinmezlik bütün kabusların kaynağıdır ve gerçektekinden çok daha korkutucu yorumlamalara yol açar...'
Sayfa 231Kitabı okudu
Sen, bilinmezlik misin? Hayır değilsin. Olmamalısın. Geçmişin geleceğini yok etmemeli. Geçmişini geleceğine taşımalı ve geleceğini yaşamak için başlaman gereken bir yolculuğa çıkmalısın. Bir yolcuyla tanışırsam onun elini tut olur mu? Belki aynı yöne giden yolculuğunuzun geçmişi geride bırakan geleceğini atılan düğümdür el ele olmamız.Biliyor musun?
Ah, yaşamanın büyük gizi, bilinmezlik mi yoksa seni böyle çekici, tutkulu, güzel kılan.
Yazar hayatın tüm koşullarında, bilin­mezlik içinde yaşadığı ya da geçici bir ün kazandığı, tiranların demir kafeslerinde süründüğü ya da kendini özgürce ifade ede­bildiği dönemlerde, mesleğine yücelik kazandıran iki önemli vazifeyi üstlenmesi, yani hakikate ya da özgürlüğe hizmet et­mek koşuluyla kendisini meşru kılma gücüne sahip, canlı bir topluluğun parçası olduğunu hissedebilir. Görevi imkan dahi­lindeki en fazla sayıda insanı bir araya getirmek olduğundan, yazar hükmettiği her alanda yalnızlığı besleyen yalana ve köle­liğe karşı olmalıdır.
Sayfa 15 - can
İnsanın hayatı, gerçekleşme anı şüpheli bir tehlikenin tehdidi altında kalırsa bu hal gerçekleşeceği kesin bir beladan daha korkunçtur. Çünkü insan ne zaman, neye uğrayacağını bilemediğinden bu bilinmezlik içindeki rahatsızlığı daha dayanılmaz olur.
Sayfa 50
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.