batı'da islam, miladi 711'de en uç noktasına ulaşmıştı. doğu'da ise iran ve maveraünnehir (transoxiana) bölgesinde fütuhat bu kadar hızlı ve göze görünür biçimde sürmedi, biraz zaman aldı; askerlik kadar kültürel sızma ve ticaretle de nüfuz sahasını genişletti. yine emeviye devrinde bizans'ın küçük asya topraklarına yapılan seferler ve konstantiniyye kuşatması da sonuçsuz kalmıştı. doğuda ise çinliler çin sınırlarındaki talas ırmağı kıyısında müslümanlarla savaşarak sınırlarını korudular. 8. yüzyılda kuteybe'nin orta asya fethi, 7. yüzyıl savaşları gibi kesin ve süratli neticeler getirmiş değildir. şurası da bir gerçek ki asya'nın turani ve türk kavimlerinin islam camiasına giriş süreçleri bugün elan teferruatlı ve kesin olarak bilinmiyor
Sayfa 38 - timaş yayınları, 3. basımKitabı okuyor
Reklam
Evrenin Yaratılışı
"Evrenin yaratılışı hakkındaki bilgiler, çeşitli şiirlerin giriş kısımlarından alınmıştır. Bu yazılara göre ilk önce büyük bir karışıklık gerçekleşiyor ve her tarafı şu kaplıyor. Bu suyun Namma adlı bir tanrıçası vardı. Bu tanrıça bu sudan bir dağ çıkarıyor. Bu dağın üstü gök, altı yerdir. Bu ikisinin birleşmesinden Hava Tanrısı Enlil oluyor. Enlil bu dağı ikiye ayırıyor ve üstünü Gök Tanrısı An, altını da Yer Tanrıçası Ninki ile Enlil alıyorlar. Yer dişi olarak algılanıyor. Böylece yer, gök ve hava yaratılmış oluyor. Enlil adındaki lil hava, soluk ve ruh anlamına gelmektedir. Genişleyen hareket eden bir varlık olan lil bizim atmosferimizle özdeş. İlginç olanı, tanrının yazdırdığına inanılan hiçbir din kitabında, havadan söz edilmemesidir. Güneş, ay, gezegenler ve yıldızların hemen hepsi aynı maddeden oluşmuşlar, fakat ayrıca çeşitli aydınlatma ile donatılmışlar. Gök ve yeri her taraftan kuşatan bir deniz vardı ki, hepsi bunun içinde sanki hareket etmeden duruyorlardı. Gök, kubbe şeklinde tek bir maddeyle örtülmüş olarak algılanmış. Bu maddenin ne olduğu bilinmiyor. Fakat Sumerliler kalaya gök madeni dediklerine göre belki göğü kalaydan oluşmuş gibi düşünmüşlerdir. Göğe büyük yüksek, deniyor. Burada gök ve yeryüzü tanrıları oturuyor. Yer de, yeryüzü ile onun altından oluşuyor ki, buna da büyük aşağı deniyor. Burada da yeraltı tanrıları bulunuyor."
Oysa fazlaca suskunum Bilinmiyor ülkesi bana çarpan acının
Hiçbir şey uzaktan görüldüğü gibi değil, yaşanmadan bilinmiyor.
Sayfa 41
Reklam
Hayırlısı Allahtan
Sizler geleneğin son kalıntılarını sarsan ve yok eden bir toplumsal kriz döneminde yaşıyorsunuz. Bu yıkımın, bu inkârın olumlu yanının ne olduğunu gerçekten bilmiyoruz. Bunun bir tür özgürlüğe yol açtığını ise tartışmasız biçimde biliyoruz. Fakat bu özgürlük özellikle bazı yasakların, tabuların yokluğudur. Bu, olumsuz bir özgürlüktür, tüketicidir; ürünlerin, moda ve görüşlerin sürekli değişmesine mahkûmdur. Yeni bir gerçek yaşam fikrine herhangi bir yönelim belirlemiyor. Aynı zamanda, gençler açısından bir başıboşluk ve korku yaratmaktadır, toplumun da bunun hakkından nasıl geleceği bilinmiyor…
Sayfa 32 - Sel Yayıncılık | Birinci Baskı: Eylül 2017 | Türkçesi: Işık Ergüden |
Bir avukat durup dururken yürümeye başlıyor. Her şeyi bırakıyor ve sadece yürüyor, yorulduğu yerde uyuyor. Bedeni aklı­nı ele geçirmiş, kör bir iradenin peşine takılmış yürüyor. Ne­reden geliyor bu yürüme dürtüsü, bilinmiyor.
Pdf
«Varlığı öyle tamdı ve gerçeğe öyle bağlıydı ki vazgeçip sona erme zamanı geldiğinde muhtemelen şöyle düşündü, tabii düşünme alışkanlığı varsa: hiç olmadım. Ona ne olduğu da bilinmiyor. Böyle iyi bir hayat iyi bir ölümle sonlanmış olmalı.»
Sayfa 67
sabahları taşındığı evler, akşamında yıkılıyor onun, son şiirinin adı: şiir yiyen tay son romanının: yaz kuramı doğum yeri: bilinmiyor! sabahları öldürdüğü insanlar, akşamında diriliyor onun
Reklam
Mesela bir korsan var . Pietro Lanza diye. Bu Akdeniz'in en mela­net korsanı olabilir. Korfulu. Pietro'nun bir oğlu var , o da babası gibi. Kilise yağmalıyorlar, mücevher hırsızlıkları yapıyorlar . . . Bunlar Padi­şah 1. Ahmed'i hedef almışlar. Padişah için bir hediye hazırlıyorlar. Üstü güzel kokular saçan ama altında barut olan, bir bomba düze­neği, hediye şeklinde. Bunu sultana yollayıp, patlatmak istiyorlar. Venedik'te belgesini buldum, ama Sultan ölmediğine göre demek ki yollayamadılar. Ya da yolladılar, padişaha ulaşamadan fark edildi. Ne olduğu bilinmiyor. Ama niyet ve teşebbüs var.
Sayfa 153Kitabı okudu
UÇAKLARDAKİ YİYECEK İKRAMLARINI YİYEBİLİR MİYİZ?
Havayolları, yolcu ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli yemek seçenekleri sunarlar. Az tuzlu yemekler, vejetaryen yemekler, deniz ürünleri yemekleri ve diğerleri gibi. Bazı havayolları, hatta Müslümanlar için de yemek sunarlar. Genelde, Müslümanlar için sunulan yemekler, ehliyetli bir helal sertifika veren kuruluş tarafından sertifikalanmış değildir. Bu demektir ki, yemekte kullanılan et ve katkı maddelerinin İslâmi usulle kesimden sağlanıp sağlanmadığı ve domuz ürünleri ve alkolden arınmış olup olmadığı bilinmiyor...
İşte bunlar da hep militarizm
Tarcan, 1910 yılında Osmanlı okulları beden eğitim müfettişliğine arandığında şu tepkiyi gösterir:"Fakat efendim, neyi teftiş edeceğim? Galatasaray'dan başka hiçbir sultanide jimnastik dersi yok! Hele kız mekteplerinde bu dersin adı bile bilinmiyor!" dedim.
Yaşamadan bilinmiyor-du
"İnsanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılanlardan bir şey öğrenmezler, kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca."
Mademki bilinmiyor şu ömrün sırrı Her demde inan Tanrıya son demde değil
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.