Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O iri yarı günlerin ve kasvetli gecelerin içinde, zamanın dışına sepetlendiğimizi, orada iki kişi olsak bile çoktan yapayalnız kaldığımızı biliyorduk. Karaya vurmuş iki balık da bilir bunu. Çoğu zaman bilir. " Deliduman, Emrah Serbes
Burak Öztürk
Yalanda olsa söyledin sevmediğini.İnanmadım çünkü hissediyordum kadın çocuktuk ama biliyorduk doğruyu yanlışı inanmadım. Ben hep sana yazdım,be kadın!!şiirleri yazıları bak kimler okuyor şimdileri.Senden sonram yok be kadın hatırlamıyorum,ne oldu ne bitti.Ben bir tek senli zamanları hatırlıyorum,ama öyle çok değil bir iki kare.Ah be kadın şimdi bunları da unutursam hicbisey yaşamamış mı olacam yani.Yine önce sana kızacam,en son kendime.Kime neyi anlatayım ulan hayalet aşkımızı mı yoksa korkak bizi mi.Bak evlendin yine habersiz yazıyorum bunları,hala unutmadım ben seni. Ah be kadın sebebi ya kader ya da ikimiziz .Senden sonra gecer sandım birdaha sevemedim,bidaha sevilmedim.Yalnız bıraktın,ona da alıştım.Ulan hala acitiyorsun ya inşallah mutlusundur be kadın...
Reklam
Tuncel Kurtiz
iki delikanlı, iki genç komünisttik.İçimizde farklı bir inanç vardı.Ülkemizi çok seviyorduk. Ha Komünisttik, komünizmin ne olduğunu nekadar biliyorduk! Ama şunu biliyorduk:Bir haksızlık vardı. |Tuncel Kurtiz
Kanıtlandı, Kitap Okuyunca Bakın Neler Oluyor?
Kurgusal bir hikayeye dalmak beyin fonksiyonlarının işleyişinde değişiklik yaratabiliyor. Brain Connectivity’de yayımlanan makaleye göre, yapılan bir araştırma sonucunda kurgusal bir kitap okunduğunda beyin fonksiyonlarının işleyişinde değişiklik olduğu, üstelik beyinde gerçekleşen değişikliklerin, kitabın bitirilmesinden beş gün sonra bile belirgin halde olduğu ortaya çıktı. Emory Üniversitesi’ndeki bilim insanları, araştırmaya katılanlardan, milattan sonra 79 yılında geçen ve sevdiği kadını Vezüv Yanardağı’nın patlamasından kurtarmaya çalışan bir adamı anlatan, tarihsel gerilim kitabı Pompei’yi okumalarını istedi. Katılımcıların temel aktiviteleri, kitabın okunmasından önceki beş gün boyunca kaydedildi ve sonrasında da her bir katılımcı, romanı bölümler halinde dokuz gün içerisinde okudu. fMRI taramaları sonucunda her günün sonunda, beynin dil temelli sol temporal lobunda aktivitenin arttığı gözlemlendi. Buna ek olarak katılımcıların duyusal becerilerinde de artış olduğu görüldü. Nörolog Gregory Berns, yaptığı açıklamada, “Fiziksel his ve hareket sistemlerinde gözlemlediğimiz nörolojik değişiklikler, roman okumanın sizi, bir anlamda başkarakterin bedenine aktarabileceğini gösterdi. İyi hikayelerin okuyucuları mecazi anlamda bir başkasının yerine koyabildiğini zaten biliyorduk. Şimdiyse bunun yanında biyolojik değişikliklerin de gerçekleştiğini söyleyebiliriz.” dedi.
Ben onu izliyordum. O, onları izliyordu. Yalnızca ben ve o biliyorduk, izlediğini, onları.. -wybie
Genelkurmay olarak bildirinizden “darbe yapmayacağınızı“ öğrendik… Çok sevindik… Laf aramızda bir şey söyleyeyim; zaten sizin darbe marbe yapmayacağınızı biliyorduk… “Yapacağız“ deseniz, bir tek inanan çıkmaz Türkiye’de cumhuriyet yıkılırken sesinizi çıkarmamanız, ama abzürt bir iki yorum üzerine acele “darbe yapmayacağız“ anlamında “demokrasiye bağlılık bildirisi“ yayınlamanız demokrasi adına çok sevindirici… Yüksek sesle kaç kez okudum… Teşekkür ederiz… BEKİR ÇOŞKUN..
Reklam
Serseriydik,tembeldik,gunlerimizin sayili olduğunu biliyorduk.rahattik bu yüzden,ne kadar yeteneksiz olduğumuzu anlamalarini bekliyorduk.o gün gelene dek arada sırada birkaç dürüst saat çalışıp sistemin içinde var olmaya çalışıyor,geceleri hep beraber kafalari çekiyorduk. Charles bukowski- factotum
Baharın esintisisin Dalgaların sesisin Ciğerimsin , yüreğimsin O sensin... Anlatırdım ya sana o aşkımı Ona nasıl yandığımı Onun için her şeyi yapacağımı
"Babam evde yoksa, okula giderken mahallemizdeki bakkalımızdan harçlık alabileceğimizi biliyorduk. Şimdi "bir çocuğun marketten harçlık isteyebilmesi" fikrine ne kadar uzak duruyorsak, hayat o kadar acımasız ve mekanik bir hale dönmüş demektir." {Tarık Tufan - Bir Adam Girdi Şehre Koşarak}
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Reklam
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
1.340 öğeden 1.321 ile 1.335 arasındakiler gösteriliyor.