Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hazırlamış Olduğum Hikayemden İkinci Kesit
Ad:Bilge Ağaç Tür;Hikaye Yorumlarınızı beklerim . Öğlen vaktinin yere düşmesi ile kızgın toprağın sinesine dokunarak , zihnin de dolasan kargaların karanlığını üşüşmelerini, saldırganlığını ve kendine eş edinmiş cismanilerin uğultularını kalbinde üşümeye başlayan kimliği terk etmeden , varlığın derin bir sihiri olan bedenin deki şişkinliği ve
Bir Ağaç Düşlüyorum… Kökü iman,gövdesi amel,dalları ve yaprakları ilim,meyvesi ahlâk olan bir ağaç. Mustafa Kutlu
Reklam
yirmi beş yaşındayım, yapmak istediğim hiçbir şeyi yapamadım ama yapmak zorunda kılındığım her şeyi yaptım, aksatmadan. bunu her düşündüğümde hiç bilmediğim, sesimin bilinmediği, haritada gösteremeyeceğim sakin bir dağı, o dağda yetişen bir ağacı düşlüyorum. işte o ağaç olsaydım.
zorunluluklar...
yirmi beş yaşındayım, yapmak istediğim hiçbir şeyi yapamadım ama yapmak zorunda kılındığım her şeyi yaptım, aksatmadan. bunu her düşündüğümde hiç bilmediğim, sesimin bilinmediği, haritada gösteremeyeceğim sakin bir dağı, o dağda yetişen bir ağacı düşlüyorum. işte o ağaç olsaydım.
Sinner
"Babalar ölmez böyle ansızın, diyerek toprağını sevdi Viole. Onun kırgın ve biçare sesine dahi uzanmayan yüce ellerinden medet umacak yüzü bulamıyorum kendimde. Dizlerim tutmuyor, belim doğrulmuyor; beni uzunca bir ömürle cezalandıram Tanrı'ya yakaracak ses kalmadı ağzımda, kül gibi, kor gibi tutuşturdu dilimi sensiz geçen yıllar. Oğlunun saçlarına ak düştü, Taehyung, ağaç dallarından bir bir kopup toprağa bayılan solgun yapraklardan farkım yok, artık gençliğin anıları birer rüzgâr olup akıyor ihtiyar tenimden, adını sayıklıyorum kutsal bir zikir gibi, mektuplarını ninni niyetine kendime okuyarak kandırılıyorum çocuklar misâli. Seni düşlüyorüm, Livonya'nın kıyılarında koşuyorsun; telaşsız, dingin, hiç tükenmeyen bir tebessüm ağzında... Bana koşuyorsun. Yüzünün hatırası eskimek nedir bilmiyor. Sonra gün doğuyor ve gün bitiyor, düşlerim kalıveriyor asılı duvarlara, sen hâlâ toprağın altında, bir ölüden de sessiz, bir ölüden de kıpırtısız, beni bir başıma bırakıyorsun kışın ortasında. Nasıl eziyet ediyor dağlara düşen yağmurlar, ekinleri kasıp kavuran fırtınalar, nasıl eziyor ve eğiyor başımı ağzın olmadan şefkat göremeyip yoksun kalan o tek parmak... Yeryüzünü koşuyorum, yeri göğe katıyorum, arıyorum izini, seni bulamıyorum; içinde dolanan o katil çöküyor omuzlarıma, bağırıyorum, çağırıyorum, sesleniyorum adınla, adın kilitliyor boğazımı düğüm düğüm, ben seni bulamıyorum."
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.