Sanki Yeni Zelanda'da yerliler arasında yaşamış, onların çalışma, dinlenme, eğlenme (ve televizyon seyrederken konuşma) alışkanlıklarını, törelerini gözlerken bir kıza aşık olmuştum. Gözlemlerim ile yaşadığım aşk iç içe geçmişti.
Sayfa 464 - Yapı Kredi Yayınları, 36.Baskı, Eylül 2023
Bir yerlerde aşk diye bir şey olacaktı dedim kendi kendime. Yoksa hiç olmamış mıydı dedim. Bu dünya ne boktan bir dünya, olmayan şeylerin imparatorluğu dünya diye mırıldandım. Ama olamaz, bir yerde aşk vardı, yaşadım, oradan biliyorum diye mırıldandım.
Reklam
Aşk bir kurtarma faaliyeti değildir. Aksine bir yıkımdır.
Bir Aşk Uğruna
Şimdi bir kağıt başında otursam, Ölüleri, şehitleri ve aşıkları tek tek yazsam Ben ağlasam, kalem yazsa Yine kuğlu parkta buluşsak Elimizde anılar yanı başımızda kalanlar Bir aşıkta yanılır bir harf uğruna Şimdi ben şehit olsam, aşık mı sayılırım? Ben senin olsam şehit mi olurum? Şanlı bayrağın altında sarılsam gölgene Geri gelir mi suretin tekrar gözüme?
Tek başına aşk hiçbir zaman evlenmek için iyi bir neden değildir.
Sayfa 219
Merkezinde kuvvetli bir aşk bulunmadıkça hayatınız ne tam bir saadet olur, ne hakiki bir facia.
Reklam
Psikanaliz­de "nevrotik senaryo" denilen bilinçdışı yeniden üretim
Spinoza, sıklıkla "en iyi olanı gördüğümüzü ama en kötü­sünü yaptığımızı" hatırlatır. Bir kadın arkadaşım günün bi­rinde bana şöyle bir itirafta bulunmuştu: "Aşk hayatımda beni mutlu edecek bir erkekle karşılaşmak istiyorum ama sürekli, bana uygun olmayan ve beni mutsuz eden insanlar­la karşılaşıyorum." Ona kötü davranan babasının yaşattığı aşağılanma hissini aşk hayatında tekrar yaşamayı bilinçdışı biçimde istemekte olduğunu, bir terapistle konuştuktan son­ra anladı. Duygusal dünyası çocukluğunda zehirlenmişti ve aşina olduğu şeyin; zehrin tadının peşindeydi. En iyiyi istiyor ama sürekli en kötüsüyle karşılaşıyordu çünkü psikanaliz­de "nevrotik senaryo" denilen bir bilinçdışı yeniden üretim mekanizmasının boyunduruğundaydı. Söz konusu bilinçdışı nedenin bilincine vardığımızda ondan kurtulabiliriz. Zira nedenleri bilmek özgürleştirir; davranış ve tercihlerimizi olgunlaşma doğrultusuna sokarak aklı başında hareket et­ memizi mümkün kılar, bizi etkin bir sevinç haline geçirir. Sevince giden yolun neden akıldan ve tümüyle uygun fikirler geliştirmekten, yani hem kendimizi doğru tanıyıp bize neyin uyup neyin uymadığından haberdar olmaktan hem de par­çası ve bağımlısı olduğumuz doğanın evrensel kanunlarını bilmekten geçtiğini böylece daha iyi anlayabiliyoruz.
Güzelliğin geçici olmadığını senden öğrendim Emeğin aşktan büyük bir hazine olduğunu senden
"İçinde aşk tınıları barındıran dostlukların trajik bir yönü vardı."
Belki de bir türlü yaşamadığımız için bu kadar büyüdü aşk. Aslında kısa bir şeydi, zamana yayıldı.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.