Seni sevmek güzel şey. Güzel insansın, vesselam ama ben, tüm güzelliğine rağmen sana geç kalmayı, sana yetişemiyor olmayı hayat felsefesi bellemişim. Sana geç kaldığımın, sana bir daha yetişemeyeceğimin, seni bir daha yakalayamayacağımın farkındayım ama sana bilerek geç kalmadım ve ilk defa bunu yenmek için çok çabaladım. Bana inanmalısın. Çünkü gerçekten çok çabaladım. Sana gelmek için, sende kalmak için. Senin beni bekliyor oluşunu ya da bir gün her şeye rağmen beklemek isteyeceğini biliyor olsaydım, sana yıllar önce karanlık bir sokakta rastlamak isterdim. Yıllar önce o karanlıkta birbirimize ışık olalım isterdim. seninle yıllar önce bir şekilde rastlaşalım isterdim. Canımın içi, geçmişe her döndüğünde gözlerinin titreyişini ve sesinin çatallaştığını dahi sevmemek elimde değil benim. Seni bir gün tüm yaralarını sarıp sarmalamak isteyecek kadar çok sevdiğim için mutluyum ama bir anne şefkati gibi olmayacağı için de üzgünüm. Sana bu kadar geç kaldığım için, bir başkalarına emanet ettiğim için, üzgünüm. Benden önce dokunmuş olduğun hayatlara kırgınım. Zift gibi düşünen zihnin için üzgünüm. Gözlerindeki donuk bakışlar için üzgünüm. Ben, seni üzen her şeye ve seni acıdan kıvrandıran her geceye çokça üzgünüm. Artık hiçbir şey bilemiyorum. Tek bildiğim hayat bizi denk düşürmemek için sürekli beni öteliyor ve sana veda etmem gerektiğini söylüyor. Ama beni bilirsin ben korkağım, hiçbir vedayı edemem. Tüm zor konuşmalardan kaçarım. Sana geç kaldığım için, beni bağışla.