Kaç düşten ,kaç yenilgiden ibaret insan ?
On yalancı bahar ,bir gerçek yaz eder mi ?
Kaç soba ısıtır kapısı aralık kalmış yüreği ?
Hangi rüzgârda uçuşur, anlaşılmamış yaşanmamış duygular ?
Kaç rüzgâr yeter arıtmaya siyah hüsranları ?
Hangi yağmur getirir pembe incili hülyâları ?
İnsan dediğin kaç dava eder, kaç ülküden oluşur?
Olmakla olmamak arası metcezir yaşamak hep bize mi yakışır?
Mutluluk ansızın kapı arasına mı sıkışır, geç gelmiş faturalar gibi ?
Öderiz elbet...
Ya da evden çıkarken, dağınık çantaya atılan anahtar gibi bulunamaz , unutulur mu olduğu yerde ?
Ben bilmiyorum çoğu şey gibi.
Bu kadar uzun mu , söyleyin kıyâm ile secde arası ?
Ödedim diyorum ödedim !
Hayat için demişlerdi " ezân ile selâ arası "
Selâm verdim, bitti duası...
-Ayşe