''Uzaklar kaçmak için güzeldir, vardığında düştüğün tuzaklar olmasa.''
Rıdvan Aklan 
Uzak Tuzaklar
Herkese merhaba bugün size okuduğumdan beri etkisinden çıkamadığım bir kitapla geldim.
Kitabın belki her sayfası not alınacak altı çizilecek kadar değerli cümlelerle dolu. Kitap bittiğinde kendi içimde bir savaş başladı hayatımda eksik olan, cevap bulamamış bir çok sorunun cevabını bu kısacık kitapla buldum sayılır. Yani bu kitap sizin kendinizle yaptığınız kavgaların cevaplarını bulduruyor.
#kitabınkonusu
- Caner, üniversiteyi bitirdikten sonra ailesinin zoruyla kabul ettiği orman muhafaza işine başlar.
- İşe başladığı ilk gün ormanı tanımak amacıyla orman içinde gezintiye çıkar.
- Karşılaştığı ve ilk defa gördüğü bir geyik sürüsüne hayran kalır ve onları takip etmeye başlar.
- O kadar hızlı ve geyiklere odaklı koşuyordur ki önündeki çalılığın arkasında ki tepeciği göremez ve aşağı yuvarlanır.
- O kadar zor bir durumdadır ki yardım isteyecek gücü yoktur.
- Çaresizlik içinde birilerinin yanından geçmesini beklerken bir çocuk çıkagelir ağaçların arasından.
- Yalnız olduğunu söyleyince Caner kurtulamayacağını düşünerek hayal kırıklığı yaşar.
- Ama çocuğun kendisine arkadaşlık etmesine ve yardım etmesine izin verir.
- Caner ve çocuk arasında bir sohbet başlar...
Bir nevi Caner'in iç hesaplaşması diyeceğim konuşma hepimize yol gösterecek içimizde acaba dediğimiz bir çok sorunun cevabını bulmamıza yardımcı olacak bilgiler içeriyor.
Ben okumanız gerekiyor demekten ziyade mutlaka okumalısınız diyecek kadar beğendim.
Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum.
Soyadınız neydi bayım…
Alman edebiyatı yolculuğum hız kesmeden sürüyor. Bu sefer ki durağım 
Effi Briest . Ne zaman Türk edebiyatından nadide bir eser okusam edebiyatın bile vatanında yeşereni güzel diye bir yorum yaparım. Aynı şeyi Alman edebiyatı için de düşündüğümü fark ettim. Çünkü mekanlar çok tanıdık, adı geçen şehirler, parklar caddeler hep gördüğüm yerler ve bu
