Kitap 12 Eylül dönemi sonrası hapis yatan Süha'nın çıktıktan sonra hayata tutunma çabasını konu alıyor. Bir şekilde akademisyen olmayı başaran Süha arkadaşlarıyla birlikte bazı araştırmalar için kırsal bölgelere gidiyor. Bi gece profesör hocasını havaalanından almaya giderken arabası ile kaza yapıyor ve bir mezarlığın duvarına çarpıyor, kazayı ufak sıyrıklarla atlatan Süha yardım istemek için yakınlarda bulunduğunu bildiği bir köye doğru yürüyerek gitmeye çalışıyor. Bu köy daha önce araştırmalarına konu etmeye çalıştıkları ama pek sonuç alamadıkları küçük bir alevi köyü.
Yolda ve köyde bir takım mistik olaylarla karşılaşıyor ve hikaye gitgide daha da garipleşiyor. Köye vardığında köy halkını cemevinde toplanmış buluyor. Köylüler için kırklar meydanı olan bu ortam bir hesaplaşma, helalleşme toplantısı gibi bir şey. Buradan sonra İsmayil'in hikayesi başlıyor...
Kitapta sag-sol çatışması mı dersiniz, mezheple ilgili detaylar mı ararsınız, hakikat yolunda heba olan bir yaşam mı dersiniz her şey var.
Ben yazardan daha önce #babıesrar kitabını okumuştum ve çok etkilenmiştim. Bu kitabı da bir o kadar güzel. Yalın, akıcı bir dili var ve mistisizmi derinlikli olarak size veren keyifli bir kitap. Yazarın kalemi gercekten oldukça güçlü. Keyifli okumalar